hüccet |
~ Ar ḥucca(t) حجّة [#ḥcc fuˁla(t) ] belge, mahkemede delil |
|
hücre |
~ Ar ḥucra(t) حجرة [#ḥcr fuˁla(t) mr.] kapatılmış yer, oda < Ar ḥacara حجر kapattı, yasakladı |
|
hücum |
~ Ar hucūm هجوم [#hcm fuˁūl msd.] üstüne varma, saldırma < Ar hacama هجم üstüne vardı, saldırdı |
|
hüda |
~ Fa χodā خدا tanrı, hükümdar, sahip << OFa χʷadāy a.a. << Ave χʷa-dāta a.a. § Ave hva-/χʷa kendi + Ave dā- vermek, koymak, yapmak, yaratmak, belirlemek |
|
hüdayinabit |
~ Fa χudāyī nābit خداى نابت kendiliğinden biten (bitki) § Fa χudāyī خداى tanrısal, tanrıdan + Ar nābit نابت [#nbt fāˁil fa.] biten |
|
hüküm |
[ Kutadgu Bilig, 1069] ~ Ar ḥukm حُكْم [#ḥkm fuˁl msd.] 1. yargılama, 2. yargı, karar, buyruk < Ar ḥakama حَكَمَ yargıladı, hükmetti Not: Ar #ḥkm kökünün ifade ettiği anlam gruplarından “1. yargılama” Arapçada özgündür. “2. Güçlendirme, tahkim etme” aynı anlamın özel bir uzantısı olarak kabul edilebilir. “3. Bilme, bilge olma” türevleri Aramiceden alıntıdır. Bkz. hekim. Benzer sözcükler: hükmen, hükmetmek, hükmî, hükümferma, hükümsüz Bu maddeye gönderenler: ahkâm, hakem, hakim1, hakim2 (haham, hekim, hikmet), hükümdar, hükümet, hükümran, istihkâm (müstahkem), mahkeme, mahkûm, muhakeme, muhkem, tahakküm (mütehakkim), tahkim 20.02.2020 |
|
hükümdar |
§ Ar ḥukm حكم egemenlik + Fa dār دار tutan, sahip |
|
hükümet |
~ Ar ḥukūma(t) حكومة [#ḥkm fuˁūla(t) msd.] yönetim, egemenlik < Ar ḥakama حَكَمَ yargıladı, egemenlik erki kullandı |
|
hükümran |
§ Ar ḥukm حكم egemenlik + Fa rān ران süren (< Fa rāndan, rān- راندن, ران götürmek, sürmek < Fa raftan, rav- رفتن, رو gitmek ) |
|
hülasa |
~ Ar χulāṣa(t) خلاصة [#χlṣ fuˁāla(t) mr.] öz, özet < Ar χalaṣa خلص arındı, kurtuldu, serbest kaldı |
|
hülle |
~ Ar ḥulla(t) حلّة [#ḥll fuˁla(t) mr.] 1. giysi, özellikle cennet giysisi, 2. İslam hukukunda sahte nikâh < Ar ḥalla حلّ 1. çözdü, soydu, 2. nikâhladı |
|