gıybet |
~ Ar ġība(t)/ġayba(t) غَِيبة [#ġyb fiˁla(t) msd.] birinin yokluğunda hakkında konuşma < Ar ġāba غَابَ yok idi, kayıp idi, kayboldu |
|
gibi |
<< ETü-O kibi benzer, aynı kalıptan < ETü kīp kalıp +I2 |
|
gider |
< TTü git- +()r |
|
gider|mek |
<< ETü kiter- gittirmek, gitmesine sebep olmak < ETü kit- +Ar- |
|
gidi |
~ Fa gīdī گيدى deyyus, karısının iffetsizliğine göz yuman kimse |
|
gidişat | ||
gidon |
~ Fr guidon bisikletin yön çubuğu, dümen < Fr guider yönetmek, yönlendirmek +on ~ Ger *wītan bildirmek, göstermek, yol göstermek << HAvr *wei̯d- görmek |
|
giga+ |
~ Fr/İng giga+ [bileşik adlarda] dev ~ EYun gigás, gigant- γιγάς, γιγαντ- dev |
|
ginseng |
~ İng ginseng Çin kökenli bir bitki, adamotu ~ Çin rénshēn 人蔘 adam-otu, a.a. |
|
gipür |
~ Fr guipure bir tür dantel < Fr guiper kenar işlemek, oya yapmak +(t)ura ~ Ger *wīpan çevirmek |
|
+gir |
~ Fa gīr گير tutan, sahip olan < Fa giriftan, gīr- گرفتن, گير tutmak << OFa grēftan, gīr- a.a. (≈ Ave grab- a.a. ≈ Sans grabh- a.a. ) << HAvr *gʰrebh₂-(*gʰreb-) tutmak, yakalamak |
|