gayya |
~ Ar ġayya(t) غيّة [#ġwy faˁla(t) msd.] baştan çıkma, kötü yola düşme, cehennemde bulunan bir kuyunun adı < Ar ġāwa غاو baştan çıktı, kötü yola düştü |
|
gayz |
~ Ar ġayẓ غيظ [#ġyẓ faˁl msd.] şiddetli öfke < Ar ġāẓa غاظ öfkeye kapıldı |
|
gaz1 |
~ Fr gaz maddenin uçucu hali ~ Hol gaz a.a. ☼ (İlk kullanım: J. B. van Helmont (1577-1644) Holl. kimyacı.) ~ EYun χáos χάος şekilsiz varlık |
|
gaz2 |
~ Fr gazéine/gazole rafine edilmiş bir petrol ürünü, benzin < Fr gaze uçucu madde, cismin uçucu hali |
|
gaz3 |
~ Fr gaze çok gevşek dokunmuş pamuklu bez < Ar ḳazz قزّ kaba ipekli kumaş ~ OFa kac/kaj a.a. |
|
gaza |
[ Nasırüddin Rabguzi, Kısasü'l-Enbiya, 1310] ~ Ar ġazā(t)/ġazwa(t) غزاة/غزوة [#ġzw faˁla(t) msd.] 1. akın etme, yağma, talan, 2. İslam dini uğruna yapılan savaş < Ar ġazā غَزَا 1. murat etti, gayret etti, 2. akın etti Benzer sözcükler: gazavat, gazve Bu maddeye gönderenler: gazi 19.08.2017 |
|
gazal |
~ Ar ġazāl غزال [#ġzl] ceylan, antilop (≈ Aram ˁuzīlā a.a. ≈ Akad χuzālu/uzālu a.a. ) |
|
gazap |
~ Ar ġaḍab غضب [#ġḍb faˁal msd.] kızgınlık, öfke < Ar ġaḍuba غَدُبَ kızdı, öfkelendi |
|
gazel |
~ Ar ġazal غزل [#ġzl faˁal msd.] flört etme, aşk sözleri, aşk şiiri ≈? Ar ġazala غزل yün eğirdi |
|
gazete |
~ Fr gazette parayla satılan haber bülteni ~ Ven gazéta 1. kesecik, Venedik devletinde bir para birimi, 2. haber bülteni < Ven gaza kese, bir para birimi +et° ~ EYun gáza γάζα hazine, büyük miktarda para ~ EFa ganz-/gaz- a.a. |
|
gazi |
~ Ar ġāzi غازٍ [#ġzw fāˁil fa.] 1. akıncı, istilacı, 2. İslam için savaşan < Ar ġazā غَزَا murat etti, akın etti |
|