gül |
~ Fa gul گل çiçek, özellikle gül << OFa vard a.a. (Kaynak: Barth sf. 1369)≈ Ave varəḏa a.a. << HAvr *wr̥dʰo-s a.a. |
|
gül|mek |
<< ETü kül- gülmek |
|
gülabdan |
~ Fa gulābdān گلابدان gül suyu şişesi < Fa gulāb گلاب gül suyu |
|
gülbank |
~ Fa gul-bāng گل بانگ 1. bülbülün güle yakarışı, 2. 'Allah Allah' nidası, topluca söylenen dua veya ilahi § Fa gul گل gül + Fa bāng بانگ nida, bağırış |
|
gülbeşeker |
~ Fa gul ba şakar gül şekerlemesi |
|
güldeste | ||
güldür |
: onom hacimli su akma sesi, yangın sesi |
|
güldürü |
< TTü güldür- +I(g) |
|
güleç |
< ETü kül- gülmek +(g)Aç |
|
güllabi |
~ Ar *kalābī [nsb.] tımarhane görevlisi < Ar kalāb [#klb faˁāl ] kuduz, genel olarak delilik +ī < Ar kalb köpek |
|
güllaç |
~ Fa gulanc گلانج gül suyu ile yapılan bir tatlı < Fa gul گل |
|