fular |
~ Fr foulard 1. bir tür ince ipekli kumaş, 2. bu kumaştan yapılan atkı veya mendil ~ Prov foulat hafif yazlık kumaş <? Prov fouler basmak, bastırmak |
|
fule |
~ Fr foulée [pp. fem.] ayakla basış (özellikle at), adım < Fr fouler basmak +é << OLat fullare a.a. |
|
fultaym |
~ İng full time tam süre (çalışma) |
|
fulya |
< öz Puglia Güney İtalya'da bir bölge |
|
funda1 |
~ Yun fúnda φούντα püskül, tepelik, sorguç, (kabarık şey), çalı < Yun fúndonō φούντωνω sık ve girift şekilde büyümek, dal budak sarmak ~ Lat fundere, fus- 1. dökmek, saçmak, dağıtmak, 2. (bitki) bolca üretmek, dal budak sarmak |
|
funda2 |
funda etmek "demir atmak" [ Seydi Ali Reis, Miratü'l-Memalik, 1557] ~ İt fonda! dibe! (emir) < İt fondare diplemek, dibe atmak, dibi bulmak < İt fondo dip << Lat fundus a.a. → fon1 29.09.2014 |
|
fundamentalizm |
~ İng fundamentalism köktencilik < İng fundamental temele ilişkin, kökten +ism° < Lat fundamentum temel, esas, dayanak +al° < Lat fundare temellendirmek, temel atmak +ment° |
|
fungus |
~ Lat fungus mantar |
|
furgon |
~ Fr fourgon eşya ve hayvan taşımaya mahsus dar uzun araba veya vagon << OLat furicō |
|
furkan |
~ Ar furḳān فرقان [#frḳ fuˁlān msd.] ayırma?, doğruyu yanlıştan ayırma? selamet, bir kitap adı ~ Aram pūrḳān פּוּקׇן [#prḳ] selamet, kurtuluş, azatlık bedeli < Aram pəraḳ ayırmak, çözmek, kurtarmak |
|
furya |
~ İt furia kudurma, çılgınlık, gazap << Lat furia a.a. < Lat furere gazaba gelmek, aklı başından gitmek |
|