fiske |
< ? |
|
fiskos |
: onom fısıltı sesi |
|
fiskos2 |
|
|
fistan |
~ Ar fustān فستان [#fst] bir tür kalın pamuklu kumaş ~ Aram piştān פִּשְׁתָן keten (Kaynak: Jastrow sf. 1249.)≈ İbr peşet פשת a.a. ≈ Akad piştu a.a. |
|
fisto |
~ Fr feston kenar süsü, özellikle çiçeklerden yapılan yarım-daire şeklinde çelenk ~ İt festone bayramlık (süs, giysi) < İt festa bayram, festival +on |
|
fistül | ||
fisür |
~ Fr/İng fissure yarılma, yarık ~ Lat fissura a.a. < Lat findere yarmak, dilmek +(t)ura << HAvr *bʰinéd- < HAvr *bʰei̯d- yarmak, ısırmak |
|
fiş |
~ Fr fiche [dev.] 1. etiket, pusula, 2. elektrik fişi < Fr ficher saplamak, sabitlemek ~ Lat figere, fix- tutturmak, sabitlemek |
|
fişek |
< Fa fişān فشان saçma, saçan < Fa fişāndan/afşāndan فشاندن/أفشاندن saçmak, serpmek ≈ Ave fşāna- a.a. |
|
fiştek |
~ ? |
|
fit1 |
~ İng fit 1. uyum, uyma (isim), 2. uygun, bedenen zinde (sıfat) |
|