faal |
~ Ar faˁˁāl فعّال [#fˁl faˁˁāl mesl.] yapıcı, edici, eyleyici < Ar faˁala فَعَلَ etti, eyledi |
|
faaliyet |
< Ar faˁˁāl فعال [#fˁl mesl.] eyleyici, etkin +īya(t)2 < Ar faˁala فَعَلَ etti, eyledi |
|
fabl |
~ Fr fable masal, mesel << Lat fabula [küç.] küçük anlatı, masal < Lat fari, fat- söylemek, anlatmak +ul° << HAvr *bʰeh₂-¹ (*bʰā-) söylemek |
|
fabrika |
~ İt fabbrica / Fr fabrique işlik, imalathane << Lat fabrica a.a. < Lat faber sanatkâr, özellikle demirci << HAvr *dʰabʰ-ro-s < HAvr *dʰabʰ- el becerisiyle yapmak, uydurmak, imal etmek |
|
fabrikasyon |
~ Fr fabrication imalat < Fr fabriquer imal etmek +(t)ion |
|
fabrikatör |
[ Basiretçi Ali Bey, İstanbul Mektupları, 1876] ~ Fr fabricateur imalatçı ~ Lat fabricator a.a. < Lat fabricare imal etmek +(t)or → fabrika Not: Orijinal anlamı "imalatçı" iken Türkçede 1950'lerden itibaren "fabrika sahibi" anlamı ağır basmıştır. 29.09.2017 |
|
facia |
~ Ar fāciˁa(t) فاجعة [#fcˁ fāˁila(t) fa. fem.] / Ar facīˁa(t) فجيعة [#fcˁ faˁīlā(t) sf. fem.] acıklı şey veya olay < Ar facaˁa فَجَعَ acı ve üzüntü verdi, can yaktı |
|
factoring |
~ İng factoring aracı yoluyla iş yapma, aracı vasıtasıyla alacak tahsil etme < İng factor vekil (ad), vekâlet etmek (fiil) +ing ~ Lat factor yapan, eden |
|
faça |
~ İt faccia yüz, cephe, alın << Lat facies suret, yüz |
|
fagot |
~ Fr fagotte nefesli bir çalgı ~ İt fagotto 1. demet, başak veya kamış destesi, 2. a.a. < OLat facus başak veya kamış destesi ≈ EYun phákelos φάκελος a.a. |
|
fağfur |
~ Ar faġfūr فغفور [#fġfr q.] Çin hükümdarı, Çin ülkesi ~ OFa baġpuhr tanrının oğlu, Çin hükümdarlarının sıfatı ≈ Sans bhágaputra भगपुत्र a.a. § Sans bhága 1. baht, bereket, 2. bey, hükümdar, tanrı + Sans putrá oğul |
|