fırla|mak |
< onom pır/fır uçma veya seğirtme sesi +lA- |
|
fırsat |
~ Ar furṣa(t) فرصة [#frṣ fuˁla(t) mr.] bir işin yapılacağı aralık, vesile, şans ~ Aram pirṣā פִּרְצָה [#prṣ] delik, gedik (özellikle surda) < Aram pəraṣ פרצ delme, gedik açma |
|
fırtına |
~ Yun fortúna φορτούνα denizde şiddetli hava (Kaynak: LF sf. §305)~ İt/Lat fortuna kader, kısmet, kaza << HAvr *bʰr̥-tew-no- «(günün) getirdiği» < HAvr *bʰer-¹ taşımak, getirmek |
|
fıs |
: onom alçak volümle konuşma sesi |
|
fısk |
~ Ar fisḳ فسق [#fsḳ fiˁl msd.] suç, ahlaksızlık < Ar fasaḳa فَسَقَ suç işledi ≈ Aram pəsaḳh פְּסַק [#psḳ] 1. kesme, yarma, 2. yargılama |
|
fıskiye |
[ Merkez Efendizâde, Bâbûsu'l-Vâsıt, 1555] < onom fıs/fış su püskürme sesi +īya(t)1 → fış Not: Modern Arapça fisḳiyya (a.a.) Türkçeden alıntı olmalıdır. 05.04.2019 |
|
fıstık |
~ Ar fustuḳ فستق fıstık ~ OFa pistak a.a. |
|
fış |
: onom su püskürme sesi, ipek kumaş sesi |
|
fışkı |
~ Yun fúski φούσκη dışkı << EYun phýskē φύσκη 1. kabartı, şişkin şey, 2. kalın barsaktan yapılan sucuk, bumbar < EYun physáō φυσάω şişirmek, kabartmak < EYun phýō φύω şişmek, kabarmak |
|
fışkır|mak |
< onom fış su püskürme veya köpürme sesi +kIr- |
|
fıtık |
~ Ar fitḳ فتق [#ftḳ fiˁl msd.] yırtık, sökük, yarılma < Ar fataḳa فتق dikiş söküldü, yarıldı |
|