ever|mek |
< TTü ev +(g)Ar- |
|
evet |
<< ETü evet/emet/yemet olumlama sözü |
|
evham |
~ Ar awhām أوهام [#whm afˁāl çoğ.] vehimler, korkular < Ar wahm وهم [t.] |
|
eviç |
~ Ar awc أوج [#Awc faˁl ] doruk, zirve, göğün en yüksek tabakası |
|
evir|mek |
<< ETü ebir- çevirmek, döndürmek ≈? ETü egir- a.a. |
|
evkaf | ||
evla |
~ Ar awlā أَوْلَى [#wly afˁal kıy.] daha uygun, daha değerli, yakışan, yeğ < Ar walīy وَلِىّ yakın, uygun |
|
evlat |
~ Ar awlād أولاد [#wld afˁāl çoğ.] çocuklar < Ar walad ولد [t.] çocuk |
|
evlek |
~ Yun avlákion αυλάκιον [küç.] sabanla toprakta açılan yarık, kanal, su arkı << EYun aûlaks αῦλαξ a.a. +ion < EYun ʰelkō ἑλκω 1. sürmek, sürüklemek, ağır bir şey çekmek, 2. tarla sürmek << HAvr *selk- a.a. |
|
evlen|mek |
<< ETü evlēn- ev edinmek < ETü evlē- ev edindirmek < ETü ev av +lAn- |
|
evliya |
~ Ar awliyāˀ أولياء [#wly afˁilā çoğ.] dostlar < Ar walī وَلِى [t.] dost, veli |
|