erin|mek |
<< ETü irin- tiksinmek, üşenmek < ETü ir- nefret etmek, yalnız kalmak +In- |
|
erinç |
<< ETü érinç kıvanç, mutluluk < ETü ér- +(In)ç |
|
eristik |
~ Fr eristique çatışma veya münazara sanatı ~ EYun eristikḗ ἐριστική a.a. < EYun erízō ἐρίζειν kavga etmek, çatışmak +istik° < EYun éris ἔρις kavga |
|
erişte |
~ Fa rişte رشته [pp.] ip, iplik, şerit < Fa/OFa riştan, rēş- رشتن, ريش eğirmek, bükmek +a ≈ Ave *rēş- a.a. |
|
eritr(o)+ |
~ Fr/İng erythro+ [bileşik adlarda] kırmızı ~ EYun erythrós ερυθρός kırmızı << HAvr *h₁rudʰ-ró-s (*erudʰ-ró-s) < HAvr *h₁rewdʰ- (*erewdʰ-) a.a. |
|
eritrosit | ||
eriyik |
< TTü eri- +Uk |
|
erk |
~ ETü erk güç, kuvvet, otorite, nüfuz < ETü er- olmak, yetişmek +Uk |
|
erkân |
~ Ar arkān أركان [#rkn afˁāl çoğ.] direkler, destekler, prensipler, usuller < Ar rukn ركن [t.] direk, destek, sütun |
|
erkeç |
<< ETü erkeç erkek keçi ≈? ETü érk üç yaşını aşmış koç |
|
erkek |
<< ETü érkek hayvan ve insanın eril cinsi (≈? ETü érk üç yaşına gelen koç ) < ETü ér- olmak, tam ve bütün olmak, yetişmek +Ak |
|