epilog |
~ Fr épilogue son söz ~ EYun epílogos επίλογος a.a. < EYun epi+ lógos λόγος söz |
|
epistemoloji |
~ Fr épistemologie bilginin anlam ve özelliklerini inceleyen felsefe dalı < EYun epistēmē επιστήμη zihinsel hakimiyet, bilgi < EYun epístāmai επίσταμαι bir şeye veya konuya hakim olmak, bilmek < EYun epi+ ʰístēmi, stā- ἵστημι, στα- durmak |
|
epitel |
~ Fr epithélium 1. meme başı dokusu, 2. iç organları ve ağız iç yüzeyini örten doku, zar ~ EYun epithḗlion επιθήλιον meme başı üstü < EYun epi+ thḗlē θήλη meme başı +ion ≈ EYun tháō θάω süt emmek |
|
epitet |
~ Fr epithète / İng epithet lakap, biyolojik taksonomide tür belirten ad ~ EYun epítheton ἐπίθετον [n.] lakap < EYun epíthetos ἐπίθετος [pp.] üstüne-konan ~ EYun epi+ títhemi, the- τίθεμι, θε- koymak +t° |
|
epizot |
~ Fr épisode tiyatroda iki perde arasında oynananan kısa oyun [esk.], oyunda kısa bölüm, sahne ~ EYun epeisódion επεισόδιον araya giren şey < EYun epi+ eísodos είσοδος giriş +ion < EYun eis+ ʰodós ὁδός yol |
|
epoksi | ||
epope |
~ Fr épopée destan ~ EYun epopoiía εποποιία destan şairi gibi okuma § EYun épos έπος destan + EYun poiós ποιός inşa eden, şiir söyleyen +ia |
|
epos |
~ EYun épos έπος söz, anlatı, destan << AYun wepos (Kaynak: Frisk sf. 1:545.)<< HAvr *wékʷ-o-s a.a. < HAvr *wekʷ- söylemek |
|
epri|mek |
<< ETü opra- (giysi) eskimek, aşınmak, (deri) büzüşmek |
|
epsem |
<< OTü epsem suskun, sessiz < ? |
|
epsilon |
~ EYun épsilon έψιλον Yunan alfabesinin beşinci harfi, kısa E < EYun psilós ψιλός kısa |
|