encümen |
~ Fa ancuman أنجمن toplantı, meclis, dernek << OFa hancaman a.a. ≈ Ave han-cāmana- bir araya-gelmek < Ave hem+ gam- gelmek << HAvr *gʷem- gelmek |
|
end(o)+ |
~ Fr/İng endo+ [bileşik adlarda] iç, içerisi ~ EYun éndon ένδον bir şeyin içi (ad) << HAvr *h₁en-do-m (*h₁en-do-m) < HAvr *h₁én (*én) iç (edat) |
|
endam |
~ Fa andām أندام 1. eklem, uzuv, kol ve bacak, 2. (mec.) boy-pos, bedenin bütünü << OFa handām eklem, uzuv ≈ Ave han-dāma bir araya koyma, kompozisyon, artikülasyon < Ave ham+ *dāma koyma, katma, yapma << HAvr *dʰeh₁- (*dʰē-) komak, kılmak |
|
endaze |
~ Fa andāze أندازه 1. ölçü, oran, 2. bir adımlık uzunluk ölçüsü << OFa handāçag ölçü < OFa handāχtan, handāç- 1. bir araya getirmek, kıyaslamak, 2. ölçmek +a |
|
endeks |
~ Fr/İng index gösterge, cetvel, dizin ~ Lat index, indic- işaret parmağı < Lat in+1 *dex, dig- parmak |
|
endemik |
[ Milliyet - gazete, 1961] ~ İng endemic bir ırka veya hayvan türüne veya bir bölgeye özgü olan (hastalık) ~ EYun endēmikós ενδημικός yerli < EYun endēméō ενδημέω bir yerin yerlisi olma +ik° < EYun en+ dêmos δῆμος 1. ilçe, memleket, 2. bir yerin halkı → dem(o)+ 13.01.2015 |
|
ender |
~ Ar andar أندر [#ndr afˁal kıy.] daha nadir, en nadir < Ar nādir نادر |
|
enderun |
~ Fa/OFa andarūn أندرون bir şeyin içi, iç taraf (ad) § Fa/OFa andar أندر iç (edat) << EFa antara a.a. << HAvr *h₁én-tero-s (*én-tero-s) daha iç (komparatif) < HAvr *h₁én (*én) iç |
|
endikasyon |
~ Fr indication 1. işaret etme, belirtme, belirti, 2. tıpta reçete yazma < Lat indicare parmağıyla göstermek, işaret etmek, belirtmek +()tion ≈ Lat index, indic- işaret parmağı |
|
endişe |
~ Fa andīşe أنديشه düşünce << OFa hantēşak/hantēşişn a.a. < OFa hantēşītan düşünmek +a |
|
endogami |
~ Fr endogamie aile veya aşiret içi evlilik § EYun éndon ένδον iç + EYun gámos γάμος evlenme +ia |
|