emtia |
~ Ar amtiˁa(t) أمتعة [#mtˁ afˁila(t) çoğ.] ticari mallar < Ar matāˁ متاع [t.] |
|
emülgatör |
~ Fr *émulgateur emülsiyon oluşturan, emüljen < Lat emulgere süt sağmak, süt haline getirmek +(t)or |
|
emülsiyon |
~ Fr émulsion bir sıvıyı çalkalayarak başka sıvıya karıştırma, bu şekilde elde edilen karışım < Lat emulgere süt sağmak, süt aktarmak +(t)ion < Lat e(x)+ mulgere, muls- süt sağmak << HAvr *h₂molǵ-éi̯e- (*amolǵ-éi̯e-) < HAvr *h₂melǵ- (*amelǵ-) a.a. |
|
emval |
~ Ar amwāl أموال [#mwl afˁāl çoğ.] mallar < Ar māl مال [t.] |
|
emzik |
< ETü emüz- emdirmek, emzirmek +Uk |
|
emzir|mek |
ETü: emüzmek [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073] → em- Not: Arkaik +Iz- ekiyle yapılmış ettirgen fiile, aynı işleve sahip +Ur- eki eklenmiştir. Kaşgari'de /m/ sesi etkisiyle ünlü yuvarlaklaşması görülür. Benzer sözcükler: emzirtmek Bu maddeye gönderenler: emzik 04.10.2017 |
|
en1 |
<< ETü eŋ mübalağa edatı |
|
en2 |
<< ETü en/eŋ 1. iniş, çukur, 2. yatay boyut, vüsat < ETü en- inmek, yatmak |
|
enam |
~ Ar anˁām أنعام [#nˁm afˁāl çoğ.] mallar, davar < Ar naˁam نعم [t.] mal varlığı, özellikle davar |
|
enaniyet |
~ Ar anānīya(t) أنانيّة benlik, bencillik < Ar anā أنا ben +īya(t)2 |
|
enayi |
< Ar anā أنا ben |
|