ekspedisyon |
~ Fr expédition sefer, özellikle askerî sefer veya keşif seferi ~ Lat expeditio a.a. < Lat expedire [den.] yola koymak +(t)ion < Lat e(x)+ pēs, ped- ayak |
|
eksper |
~ Fr expert uzman ~ Lat expertus [pp.] denenmiş, tecrübeli, uzman < Lat experiri denemek, sınamak, deneyerek öğrenmek +()t° < Lat e(x)+ *periri denemek << HAvr *per-ih₂-i̯e- (*per-ī-i̯e-) < HAvr *per-¹ denemek, sınamak, riske girmek |
|
eksperiman |
~ Fr experiment deney, tecrübe ~ Lat experimentum deneyle elde edilen sonuç, kanıt < Lat experiri denemek, sınamak +ment° |
|
ekspertiz |
~ Fr expertise uzmanlık |
|
eksport |
~ İng export ihraç etmek, ihracat ~ Lat exportare dışarı taşımak < Lat e(x)+ portare taşımak |
|
ekspozisyon |
[ Ahmed Mithat, Paris'te Bir Türk (roman), 1877] ~ Fr exposition sergileme, sergi ~ Lat expositio < Lat exponere sergilemek, dışarı koymak +(t)ion < Lat e(x)+ ponere, posit- koymak → pozisyon Benzer sözcükler: ekspoze 08.10.2017 |
|
ekspres |
~ Fr expresse hızlı, direkt, özellikle hızlı tren ~ İng express a.a. ~ Lat expressus [pp.] açık, net, belli bir amaca yönelik < Lat exprimere (sıkıp) özünü çıkarmak, dışa vurmak, ifade etmek +(t)° < Lat e(x)+ premere, press- basmak, sıkmak |
|
ekspresyon |
~ Fr expression ifade, deyim < Lat exprimere ifade etmek +(t)ion |
|
ekstaz |
~ Fr ecstase kendinden geçme, vecd, trans ~ EYun ékstasis έξτασις 1. yer veya durum değiştirme, 2. a.a. < EYun eksístēmi, eksta- εξίστημι, εξτα- 1. yer veya durum değiştirmek, 2. bilincini yitirmek +sis < EYun ek+ ʰístēmi, stā- ἵ̔στημι, στα- durmak |
|
ekstazi |
~ İng ecstasy 1. vecd hali, 2. psikoaktif bir ilaç, methamphetamine ~ EYun ékstasis ἔκστασις aklını kaybetme, akıl dışına çıkma, vecd < EYun eksitēmi ἐξιστήμι «dışta durmak» +sis < EYun ek+ ʰistēmi, stā- durmak |
|
ekstra |
~ Fr/İng extra [abb.] < Fr/İng extraordinaire/extraordinary sıradışı, olağandışı § Lat extra dışarı, dışarıda, dışında (<< HAvr *h₁eǵʰs-tero- (*eǵʰs-tero-) dış ) + Lat ordo, ordin- düzen |
|