ekselans |
~ Fr excellence üstün ve yetkin olma, bir saygı unvanı ~ Lat excellentia üstünlük, seçkinlik < Lat excellere üstün olmak, sivrilmek +entia < Lat e(x)+ cellere, cels- yükselmek, çıkmak << HAvr *kelH- (*kel-) yüksek olmak, çıkmak, yükselti, tepe |
|
eksen |
~ Yun ákson άξων mihver, dingil << EYun áksōn άξων a.a. |
|
ekser1 |
~ Ar akṯar أكثر [#ks̠r afˁal kıy.] daha çok, en çok < Ar kaṯīr كثير çok |
|
ekser2 |
~ ? |
|
ekserhane |
~ Yun éksarχos ἔξαρχος önder, Ortodoks kilisesinde özerk dini önder < EYun eksárχeō ἐξάρχεω gütmek, önderlik etmek < EYun ek+ árχō/arχeúō άρχω önde olmak, önder olmak |
|
eksfoliant |
[ Hürriyet - gazete, 2001] ~ İng exfoliant cildin ölü katmanını soymak için kullanılan madde veya yöntem < Lat exfoliare [den.] yaprak döktürmek +ent° < Lat e(x)+ folium yaprak → föy Benzer sözcükler: eksfoliyasyon, eksfoliyatör 29.09.2017 |
|
eksi |
< TTü eksil- |
|
eksik |
<< ETü egsük eksik < ETü egsü- eksik olmak +Uk |
|
eksil|mek |
<< OTü egsül- eksilmek < ETü egsü- a.a. +Il- |
|
ekskavatör |
~ Fr excavateur / İng excavator toprak kazma makinası < Lat excavare oyup boşaltmak +(t)or < Lat e(x)+ cavare oymak, kazmak |
|
eksklüsif |
~ Fr exclusif / İng exclusive dışlayıcı, münhasır < Lat excludere dışlamak, kapatıp dışarıda bırakmak +(t)iv° < Lat e(x)+ claudere, claus- kapatmak |
|