ejakülasyon |
~ Fr éjaculation (aniden ve keskin şekilde) fışkırtma ~ Lat eiaculatio a.a. < Lat e(x)+ iaculari [den.] (mızrak vb.) fırlatmak +(t)ion < Lat iaculum atılan şey, atmık, mızrak < Lat iacere, iact- atmak +ul° |
|
ejderha |
~ Fa ajdahāk/ajdahā أژدهاك/أژدها İran mitolojisinde efsanevi yılan-kral, dragon << OFa aji-dahāk yılan-kral, Dahak ~ Ave aji-dahāka- a.a. < Ave aji yılan << HAvr *h₃égʷʰi-s (*ógʷʰi-s) a.a. |
|
ek |
<< OTü ek/eŋ mafsal, (dirsek ve bilek gibi) eklem |
|
ek|mek |
<< ETü ek- (tohum) serpmek |
|
ekâbir |
~ Ar akābir أكابِر [#kbr afāˁil çoğ.] en büyükler, önde gelenler < Ar akbar أَكْبَر [t.] daha büyük, en büyük |
|
ekalliyet |
YO: "parlamentoda azınlık" [MMTut 1877] Not: Arapça sıfattan +iyyet ekiyle yapılmış Yeni Osmanlıca türevdir. "Etnik azınlık" anlamında kullanımına 1920'lerden önce rastlanmaz. 13.08.2018 |
|
ekarte |
~ Fr écarté [pp.] bir iskambil oyunu < Fr écarter iskambilde kâğıt kaçmak, bertaraf etmek +é ~ İt scartare a.a. << OLat *excartare [den.] < Lat e(x)+ carta kâğıt |
|
ekber |
~ Ar akbar أكبر [#kbr afˁal kıy.] daha büyük, en büyük < Ar kabīr كَبِير büyük |
|
ekidne |
~ Fr échidné dikenli karıncayiyen ~ EYun éχidna ἔχιδνα «dişi yılan», mitolojide yılan kadın, şahmaran < EYun éχis ἔχις zehirli yılan, engerek << HAvr *h₃égʷʰi-s (*ógʷʰi-s) yılan |
|
ekilibr |
~ Fr équilibre denge ~ Lat aequilibrium terazinin denge hali § Lat aequus eşit + Lat libra terazi +ium |
|
ekim |
< TTü ek- +Im |
|