eciş bücüş |
<< TTü ezik büzük |
|
ecnebi |
~ Ar acnabī أجنبى [#cnb nsb.] dışarılı, yabancı < Ar acnab أجنب [afˁal kıy.] +ī < Ar canb [faˁl ] yan, dış |
|
ecrimisil |
§ Ar acr أجر ücret, parasal karşılık + Ar miṯl مثل benzer, eş |
|
ecza |
~ Ar aczāˀ أجزاء [#czA afˁāl çoğ.] birimler, unsurlar, bileşenler < Ar cuzˀ جزء [t.] birim, unsur |
|
eda |
~ Ar adāˀ أداء [#Ady faˁāl msd.] 1. yapma, edim, ediş, yerine getirme, bir borcu ödeme, 2. yapış biçimi, tarz, şive |
|
edat |
"gramerde parçacık veya takı" [ Lugat-i Halimi, 1477] ~ Ar adāt أدات [#Adw mr.] araç, gereç, dilbilgisinde bağımsız anlamı olmayan kelime parçacığı Bu maddeye gönderenler: edevat 18.09.2017 |
|
edebiyat |
~ Ar adabīyāt أدبيّات [nsb. çoğ.] edeb literatürü, kültüre ilişkin her şey < Ar adab أدب [#Adb faˁal t.] 1. görgü, terbiye, kültür, 2. yaşam tarzına ilişkin hikaye ve gözlemlerden oluşan ve Arapçada 8. yy'dan itibaren yaygınlaşan yazı türü +īyāt |
|
edep |
~ Ar adab أدب [#Adb faˁal msd.] görgü, terbiye ≈ Ar adaba أدب konuk ağırladı, terbiyeli ve kültürlü idi |
|
edevat |
~ Ar adawāt أدوات [#Adw çoğ.] gereçler < Ar adā(t) أداة [t.] araç, gereç |
|
edik |
<< ETü etük ayakkabı, çizme < ETü ét- yapmak, imal etmek +Uk |
|
edilgen |
< TTü edil- +(g)An |
|