dumdum |
~ İng dumdum bullet bir tür kurşun ☼ (İlk kullanım: 1897 İng. Hind.) < öz Dumdum Hindistan'ın Bengal bölgesinde bir müstahkem yer ve cephane fabrikası ~ Bengali damdama toprak kale, burç, tabya ~ Fa damdama دمدمه a.a. |
|
dumur |
~ Ar ḍumr/ḍumūr ضمر/ضمور [#ḍmr fuˁūl msd.] zayıflama, büzüşme < Ar ḍamara ضَمَرَ zayıfladı, büzüştü |
|
dun |
~ Ar dūn دون [#dnw] aşağı, alçak |
|
duodenum |
~ OLat duodenum onikiparmak bağırsağı ☼ (İlk kullanım: Gerardo di Cremona, İtal. hekim (ö. 1187).) < Lat duodecim on iki § Lat duo iki + Lat decem on |
|
dupleks |
~ İng duplex 1. iki katlı olan her şey, 2. iki katlı konut ~ Lat duplex iki katlı, çift § Lat du- iki + EYun pláks, plak- πλάξ, πλακ- tabaka, katman |
|
dur|mak |
ETü: [ Orhun Yazıtları, 735] << ETü tūr- 1. ayağa kalkmak, 2. hareket etmemek Not: ETü tuġ- "kalkmak, güneş doğmak" fiiliyle yapısal bir ilişki düşünülebilir. ETü tuġ-, tur- ve tut- fiilleri arasındaki bağlantı muğlaktır. Benzer sözcükler: duralamak, durdurmak, durulmak, duruşmak Bu maddeye gönderenler: durağan, durak, durgun, duru, durum1, duruşma, tut- (dudak, tutam, tutamak, tutanak, tutarık, tutarlık, tutkal, tutku, tutkun, tutmaç, tutsak, tutucu, tutuklu, tutum, tutuş-) 30.12.2015 |
|
durağan |
< TTü dur- +(g)An |
|
durak |
<< ETü turġak durma yeri, makam, nöbet < ETü tur- +(g)Ak |
|
duralit |
~ marka Duralite sertleştirilmiş lif levhası markası § İng durable dayanıklı (< Lat durare [den.] dayanmak, kalıcı olmak +()bilis < Lat durus sert, dirençli ) + İng lite (< İng light hafif ) |
|
durendiş |
§ Fa dūr uzak (<< EFa/Ave dūra a.a. ) + Fa andīş düşünen |
|
durgun |
<< ETü turkun duran (su) < ETü tur- +gIn |
|