derman |
~ Fa/OFa darmān درمان ilaç, tedavi, sağaltım ≈ Ave drva- sağlık << HAvr *dʰér-mn̥ iyileşme << HAvr *dʰer-² sağ olmak, sağlamak, sağalmak |
|
dermatoloji |
~ Fr dermatologie deri hastalıkları uzmanlığı |
|
dermeyan |
~ Fa dar miyān ortada, ortaya < Fa miyān orta |
|
dernek |
<< ETü térnek toplantı < ETü térin- derinmek, toplanmak +(g)Ak |
|
derogasyon |
~ Fr dérogation özel bir durumda yasa veya hukuk ilkesinin uygulamasından vazgeçme < Lat derogare 1. bir şeyden pay veya kısıntı talep etmek, 2. (huk.) yasa önergesi sunmak +(t)ion < Lat de+ rogare 1. hitap etmek, 2. sormak, hesap sormak, 3. talep etmek << HAvr *rog- hitap etmek < HAvr *h₃reǵ- (*oreǵ-) yöneltmek |
|
derpiş | ||
ders |
~ Ar dars دَرْس [#drs faˁl msd.] bir metni (özellikle Kur'anı) cümle cümle yorumlayarak öğretme, ders verme, vaaz verme ~ Aram dəraş, drāş דְרָשׁ [#drş] yorumlamak, dini metinleri cümle cümle yorumlayarak öğretme yöntemi |
|
dersaadet |
§ Fa dar در kapı + Ar saˁāda(t) سعادة mutluluk |
|
dert |
~ Fa/OFa dard درد elem, keder, hastalık |
|
deruhte |
~ Fa dar ˁuhda giriftan در عهده گرفتن uhdesine almak, sorumluluğu üstlenmek < Ar ˁuhda(t) عهدة sorumluluk |
|
derun |
~ Fa darūn درون bir şeyin içi, içyüzü, gönül, kalp < Fa andarūn أندرون |
|