dar1 |
Eski Türkçe tār "geniş olmayan, sıkı" sözcüğünden evrilmiştir. |
|
dar2 |
Arapça dwr kökünden gelen dār دار "barınak, konut, yurt" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça dāra دار "döndü, çevirdi" fiili ile eş kökenlidir. (NOT: Bu sözcük Aramice/Süryanice dwr kökünden gelen dūrā דורא "yerleşim, oba" sözcüğü ile eş kökenlidir. Aramice/Süryanice sözcük Akatça aynı anlama gelen dāru sözcüğü ile eş kökenlidir. ) |
|
dara |
İtalyanca tara "tartıda brüt ağırlıktan çıkarılan kap payı" sözcüğünden alıntıdır. İtalyanca sözcük Arapça ṭrḥ kökünden gelen ṭarḥa(t) طرح "atılan şey, çıkartma, tarhiyat" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Arapça ṭaraḥa "attı, çıkardı" fiilinin faˁla(t) vezninde ismi merresidir. |
|
daraba |
Arapça drb kökünden gelen darrāba(t) درّابة "kepenk, ahşap paravan" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça darb درب "kapı, özellikle kale kapısı veya dağ geçidi" sözcüğü ile eş kökenlidir. Bu sözcük Orta Farsça darbāzag "eşik, kapı, bâb" sözcüğü ile eş kökenlidir. Orta Farsça sözcük Akatça tarbāṣu "1. ağıl, avlu, 2. kral sarayı (= Alm Hof)" sözcüğünden alıntıdır. |
|
darağacı |
Farsça ve Orta Farsça dār veya dar دار "1. ağaç, 2. çarmıh, haç, idam ağacı" sözcüğünden türetilmiştir. Farsça sözcük Avesta (Zend) dilinde dāru- "ağaç" sözcüğü ile eş kökenlidir. Bu sözcük Sanskritçe aynı anlama gelen dáru sözcüğü ile eş kökenlidir. Sanskritçe sözcük Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *dóru- "ağaç, özellikle meşe ağacı" biçiminden evrilmiştir. Bu biçim Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *drew- "sağ, sağlam, doğru" biçimi ile eş kökenlidir. |
|
daral |
Tarihçe (tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler) daral gelmek "sıkıntı basmak, içi daralmak" [ Milliyet - gazete, 1993]Dargelirliye darallar gelmektedir. Köken Türkiye Türkçesi daral- fiilinden türetilmiştir. Daha fazla bilgi için dar1 maddesine bakınız. Ek açıklama Fiil kökünün masdar olarak kullanılması Türkçede alışılmış yöntem değildir. 11.08.2017 |
|
darbe |
Arapça ḍrb kökünden gelen ḍarba(t) ضربة "vuruş, vurgu" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḍaraba ضَرَبَ "vurdu" fiilinin faˁla(t) vezninde ismi merresidir. |
|
darbımesel |
Arapça ḍarbu maṯal ضرب مثل "hikâyenin son cümlesi, kıssadan hisse, özlü söz" deyiminden alıntıdır. Arapça deyim Arapça ḍarb ضرب "vuruş, vurgu, şiirde beytin son ayağı" ve Arapça maṯal مثل "masal, kıssa" sözcüklerinin bileşiğidir. |
|
darbuka |
Arapça darabukka دربكّ "bir tür küçük davul (Mıs.)" sözcüğü ile eş kökenlidir. |
|
dareyn |
Arapça dārayn دارين "iki evler, dünya ve ahiret" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça dwr kökünden gelen dār دار "ev, diyar" sözcüğünün ikil (dual) halidir. |
|
dargın |
|
|