daim |
~ Ar dāˀim دائم [#dwm fāˁil fa.] devam eden, devamlı, kalıcı < Ar dāma دَامَ kaldı, devam etti |
|
daima |
~ Ar dāˀiman دائماً [zrf.] devamlı olarak < Ar dāˀim دائم [#dwm] devam eden +an |
|
dair |
~ Ar dāˀir دائر [#dwr fāˁil fa.] bir şey etrafında dönen, deveran eden < Ar dāra دار döndü |
|
daire |
~ Ar dāˀira(t) دائرة [#dwr fāˁila(t) fa. fem.] döngü, dönüş, çember, halka < Ar dāra دار döndü |
|
dakayık |
~ Ar daḳāˀiḳ [#dḳḳ faˁāˀil çoğ.] incelikler, nüanslar < Ar daḳīḳa(t) [t.] ayrıntı, nüans |
|
dakik |
"rafine" [ Ahmed b. Kadı-i Manyas, Gülistan tercümesi, 1429] ~ Ar daḳīḳ دقيق [#dḳḳ faˁīl sf.] ince, hassas, narin < Ar daḳḳa دقّ ufaladı, inceltti → dikkat Not: "Hassas, dikkatli, ince elenmiş" anlamını 1950'lere kadar korumuştur. Güncel anlamı, sözcüğün her türlü hassas cihaz ve özellikle saat imalatı için kullanılmasından türemiş ve belki dakika sözcüğünden etkilenmiş olmalıdır. 14.11.2019 |
|
dakika |
~ Ar daḳīḳa(t) دقيقة [#dḳḳ faˁīlā(t) sf. fem.] 1. partikül, incelik, ayrıntı, nüans, 2. derecenin altmışta biri ~ Ar daḳḳa دقّ inceltti, küçülttü |
|
daksil |
< marka Daksil < TTü daktilo silgisi [abb.] |
|
daktilo |
~ Fr dactylo [abb.] < Fr dactylographe parmakla yazma aygıtı § EYun dáktylos δάκτυλος parmak + EYun graphḗ γραφή yazı |
|
dal |
<< ETü tāl ağaç dalı |
|
dal|mak |
<< ETü tal- 1. çarpılmak, (bir şeye) çarpmak, 2. hastalanmak, özellikle sara veya akıl hastalığına tutulmak, sevdalanmak |
|