dünür |
<< ETü tüŋür evlilik yoluyla akraba, hısım |
|
dünya |
~ Ar dunyāˀ دُنْياء [#dnw fuˁlāˀ sf. fem.] yeryüzü < Ar adnā أدنَى [kıy.] daha aşağıda veya beride olan < Ar danī [sf.] aşağı, beride |
|
düo |
~ İt duo (müzikte) ikili << Lat duo iki << HAvr *dwóh₁ (*dwṓ) a.a. |
|
düplikat |
~ Fr duplicate bir belgenin ikinci kopyası ~ Lat duplicata [n. çoğ.] a.a. < Lat duplicatus [pp.] ikiye katlanmış, kopyalanmış < Lat duplicare [den.] ikiye katlamak, ikilemek, kopyalamak +()t° < Lat duplex, duplic- iki kat |
|
dür|mek |
<< ETü tür- top veya rulo yapmak, bohça etmek <<? ETü tevür- döndürmek |
|
dürbün |
"uzak görüşlü" [ Mercimek Ahmed, Kâbusname terc., 1432] ~ Fa dūrbīn دوربين uzağı gören § Fa dūr دور uzak + Fa bīn بين gören Not: Farsça deyimin özgün anlamı yakın dönemde durbîn yazımıyla yeniden duyulmuştur. Sözcüğün 'Kürtçe' olduğuna ilişkin popüler görüş esastan yoksundur. 08.08.2020 |
|
dürt|mek |
<< ETü türt- yağ sürmek <? ETü tür- dürmek, toplamak +It- |
|
dürtü |
< TTü dürt- +I(g) |
|
dürüm |
< TTü dür- +Im |
|
dürüst |
~ Fa drust درست doğru, düz << OFa druwişt/druşt a.a. << EFa *druv-işta- en doğru, tam doğru < EFa duruva- [sup.] doğru << HAvr *drewh₂- (*drew-) sağ, sağlam, doğru |
|
dürzü |
~ Ar durzī درزى [nsb.] Suriye ve Lübnan'da yaşayan bir dini topluluğun mensubu < öz Muḥammad İsmāil al-Darzī Dürzi dininin kurucusu (ö. 1019) +ī < Fa darzī درزى terzi |
|