dür|mek |
<< ETü tür- top veya rulo yapmak, bohça etmek <<? ETü tevür- döndürmek |
|
dürbün |
~ Fa dūrbīn دوربين uzağı gören § Fa dūr دور uzak + Fa bīn بين gören |
|
dürt|mek |
<< ETü türt- yağ sürmek <? ETü tür- dürmek, toplamak +It- |
|
dürtü |
< TTü dürt- +I(g) |
|
dürüm |
< TTü dür- +Im |
|
dürüst |
[ Edib Ahmed, Atebet-ül Hakayık, <1250?] ~ Fa drust درست doğru, düz << OFa druwişt/druşt a.a. << EFa *druv-işta- en doğru, tam doğru < EFa duruva- [sup.] doğru << HAvr *drewh₂- (*drew-) sağ, sağlam, doğru Not: Aynı HAvr kökten İng true "doğru" ve bunun superlativ halinden trust "güven". Her iki sözcük Ger *treuw- "düz, doğru, sağ" kökünden gelir. • Aynı HAvr kökünden Lat durus "sert, sağlam". Bu maddeye gönderenler: dendroloji (darağacı), durum2, nazdrovye, tröst 09.04.2015 |
|
dürzü |
~ Ar durzī درزى [nsb.] Suriye ve Lübnan'da yaşayan bir dini topluluğun mensubu < öz Muḥammad İsmāil al-Darzī Dürzi dininin kurucusu (ö. 1019) +ī < Fa darzī درزى terzi |
|
düstur |
~ Ar dustūr دستور [#dstr q.] 1. yasa, kural, ilke, 2. baş vezir ~ Fa dastūr دستور ferman |
|
düş |
<< ETü tǖş 1. durma, durak, 2. dinlenme, uyku, 3. rüya ≈ ETü tül rüya |
|
düş|mek |
<< ETü tüş- 1. inmek, konmak, durmak, 2. düşmek |
|
düşes |
~ Fr duchesse dükün eşi; bir tür ipekli kumaş << OLat ducissa [fem.] < Lat dux, duc- dük |
|