cerrah |
~ Ar carrāḥ جرّاح [#crḥ faˁˁāl mesl.] ameliyat eden, cerrah < Ar caraḥa جَرَحَ yaraladı |
|
cesamet |
~ Ar casāma(t) جسامة [#csm faˁāla(t) msd.] büyük gövdeli olma, cüsse ≈ Ar casuma جَسُمَ büyük gövdeli veya şişman idi < Ar cism جِسْم gövde |
|
cesaret |
~ Ar casāra(t) جسارة [#csr faˁāla(t) msd.] cesur olma, ataklık < Ar casara جسر bir dere veya vadiyi geçti, tehlikeye atıldı, girişti |
|
ceset |
~ Ar casad جسد [#csd faˁal ] beden, gövde (≈ Aram gūşdā גושדא a.a. ) ~ OFa gōşt et <? Ave gaw gen. gauş- sığır |
|
cesim |
~ Ar casīm جسيم [#csm faˁīl sf.] cüsseli, büyük gövdeli, şişman < Ar casuma جَسُمَ büyük idi, yer kapladı |
|
ceste ceste |
[ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876] ~ Fa caste جسته [pp.] sıçrama, seğirme < Fa castan sıçramak, (beden) seğirmek, (kalp) hafakan gelmek +a << EFa yasatan kalkmak, yükselmek Not: Farsçada "sıçramalı, zıplaya zıplaya" anlamına gelen deyim, Türkçede 19. yy'dan bu yana "azar azar, peyderpey" anlamında kullanılır. 14.11.2019 |
|
cesur |
~ Ar casūr جسور [#csr faˁūl im.] girişken, gözüpek, atak < Ar casara جسر dereyi geçti, tehlikeye atıldı |
|
cet |
~ Ar cadd جدّ [#cdd faˁl ] dede, ata |
|
cetvel |
~ Ar cadwal جدول [#cdl] 1. küçük akarsu, kanal, 2. mec. düz çizgi, çizgili liste veya tablo <? Ar cadala جَدَلَ burdu, ip ördü, gerdi |
|
cevahir |
~ Ar cawāhir جواهر [#cwhr faˁālil q. çoğ.] cevherler, kıymetli taş ve mineraller < Ar cawhar جوهر |
|
cevap |
~ Ar cawāb جواب [#cwb faˁāl msd.] yanıt (≈ Ar acāba أجاب [IV f.] yanıtladı ) < Ar cāba جاب (karşı tarafa) geçti, aştı |
|