bumerang |
~ İng boomerang Avustralya yerlilerine özgü helezoni kesimli çubuk ~ Avustral |
|
buna|mak |
≈ ETü muŋa- hastalanmak, sıkıntı çekmek < ETü buŋ/muŋ hastalık, sıkıntı, aptallık +(g)A- |
|
bunal|mak |
< ETü buŋ hastalık, sıkıntı, ıstırap +Al- |
|
bungalov |
~ İng bungalow hafif yazlık ev ~ Gucarati bangalo «Bengalli», Bombay'de Bengalli göçmen işçilerin kulübelerine verilen ad < öz Bengal Hindistan'da bir ülke |
|
bunker |
~ Alm Bunker yer altında beton sığınak ~ İng bunker 1. gemilerde kömür deposu, 2. golf alanında kum çukuru |
|
bur|mak |
ETü: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073] << ETü bür- bükmek, büzmek, sıkmak << ETü *bügür- < ETü bük- sıkılmak, boğulmak [geçişsiz fiil] Not: Kaşgarî'de fiil ince sesli olarak gösterildiği halde buruş- "buruşmak", burkur- "büzülmek", burkı "buruşuk" gibi türevleri kalın seslidir. TTü kısmen anlam ayrışmasına uğramış olarak bur-, büz- ve bürü- biçimleri kullanılır. Benzer sözcükler: burdurmak, burma, buruk, burulmak, burulgan, sarığı burma Bu maddeye gönderenler: boru (borazan), buram (burcu), burgaç, burgu, burk- (burgacık), bürü-, bürün- (bürümcük), buruş-, büz- (büzük, eciş bücüş, püskü), pürçek (pürüz), pürtük 22.07.2015 |
|
bura |
< ETü bu işaret sıfatı +rA |
|
buram |
< TTü bur- döndürmek, kıvırmak |
|
burcu |
<? TTü bur- döndürmek, kıvırmak |
|
burç |
~ Ar burc برج [fuˁl ] 1. kule, hisar, 2. zodyak üzerindeki 12 yıldız kümesinin her biri ~ Aram burgā ברגא 1. kule, 2. yolcular için durak yeri, menzil ~ EYun pýrgos πύργος kule << HAvr *bʰr̥ǵʰ- yüksek yer, kule < HAvr *bʰerǵʰ- korumak |
|
burçak |
<< ETü burçak 1. bezelye tanesi veya bezelyegillerden bir bitki, 2. ter damlası |
|