buhran |
~ Ar buḥrān بحران [#bḥr fuˁlān msd.] hastalığın dönüm noktası, kriz ~ Aram bəḥrānā בחרנא [#bḥr] 1. sınav, sınayış, 2. hastalığın dönüm noktası, kriz < Aram bəḥar בְּחַר sınama, yargılama |
|
buhur |
~ Ar baχūr/buχūr بَُخُور [#bχr faˁūl ] tütsü |
|
buhurdan |
~ Fa baχūrdān بخوردان tütsü kabı |
|
buji |
~ Fr bougie 1. kandil yapımında kullanılan balmumu [esk.], fitilli mum (aydınlatma aracı) < öz Bougie Cezayir'de eskiden balmumu ihraç eden bir liman, Becaya |
|
bukağı |
<< ETü bukaġu hayvanlara vurulan köstek, pranga < ETü buka boğa +AgU |
|
bukalemun |
[ Seyf-i Sarayî, Gülistan tercümesi, 1391] ~ Ar bū ḳalamūn بو قلمون «kalemun babası», bir tür sürüngen § Ar bū بو baba + EYun χamailéōn χαμαιλέων «bodur aslan», bukalemun (§ EYun χamaí χαμαί yere ya da toprağa yakınlık bildiren, toprak (<< HAvr *ǵʰm̥m-ai̯ toprağa (dativ) ) + EYun léōn λέων aslan ) Not: Yunanca sözcük muhtemelen Akad nēşa ḳaḳḳari «yer aslanı», "bukalemun" çevirisidir. İng chamaeleon, Fr caméléon biçimleri Yunancadan alınmıştır. (A)bū bileşeni Arapça hayvan isimlerinde tipiktir. 02.09.2017 |
|
buke |
~ Fr bouquet 1. çalı yumağı, çiçek demeti, 2. çiçek rayihası, 3. şarap rayihası << EFr bosquet [küç.] çalılık < EFr bosc orman ~ Ger << HAvr *bʰuH- (*bʰū-) yetişmek, (bitki) büyümek |
|
buket |
~ Fr bouquette [küç.] küçük çiçek demeti < Fr bouquet çiçek demeti +et° |
|
bukle |
~ Fr bouclé [pp.] tokalı, halkalı < Fr boucle toka +é << Lat buccula [küç.] miğferin çene kayışı < Lat bucca ağız +ul° |
|
buklet |
~ İng booklet kitapçık < İng book kitap << Eİng bôk a.a. ~ Ger *bôk-s tablet, levhası |
|
bul|mak |
<< ETü bul- 1. nail olmak, edinmek [geçişsiz fiil], 2. bulmak [geçişli fiil] |
|