briyantin |
~ Fr brillantine 1. çok parlak bir tür ipek [esk.], 2. parlatıcı saç veya sakal yağı < Fr brillant parlak, parıldayan +in° < Fr briller parlamak +ent° ~ İt brillare a.a. |
|
broderi |
~ Fr broderie tığla işleme, nakış < Fr broder tığla işlemek, nakşetmek << EFr brosder a.a. << Ger *bruzdan |
|
brokar |
~ Fr brocart kabartma işlemeli ipek kumaş ~ İt broccato kabartmalı < İt broccare kabarmak [esk.] |
|
broker |
~ İng broker ticarette aracı, komisyoncu ~ EFr brochier a.a. << OLat broccator fıçıcı, a.a. < OLat broccare fıçıdan bardakla şarap veya içki satmak +(t)or |
|
brokoli |
~ İng broccoli karnabahara benzer bir sebze < İt broccolo tomurcuk < İt brocco kabarık, şişik +ul° |
|
brom | ||
bronş |
~ Fr bronche nefes borusunun ana dalları ~ EYun brónχos βρόνχος yutak veya nefes borusu << HAvr *gʷro-nkh₃- (*gʷro-nko-) < HAvr *gʷerh₃- (*gʷer-) yutmak |
|
brontozor |
~ İng brontosaurus bir tür dinozor ☼ (İlk kullanım: 1879 O. C. Marsh, Amer. zoolog.) § EYun brontē βροντή gökgürültüsü + EYun saûros σαῦρος kertenkele |
|
bronz |
~ Fr bronze tunç ~ İt bronzo çan yapımında kullanılan bakırlı alaşım, tunç veya pirinç (13. yy) ~ Fa birinc برنج bir bakır alaşımı |
|
broş |
~ Fr broche [dev.] 1. şiş, 2. süs iğnesi < Fr brocher saplamak |
|
broşet |
~ Fr brochette [küç.] küçük şiş < Fr broche şiş +et° |
|