beyan |
~ Ar bayān بيان [#byn faˁāl msd.] açma, açıklama, açık seçik söyleme < Ar bāna بَانَ açık ve belirgin idi, ayrıldı, ayrıştı |
|
beyaz |
~ Ar bayāḍ بياض [#byḍ faˁāl msd.] beyaz olma, beyazlık, beyaz renk < Ar abyaḍ, bayḍā أبيض beyaz (sıfat) < Ar bayḍ, bay yumurta |
|
beybi |
~ İng baby bebek < çoc |
|
beygir |
~ Fa bārgīr بارگير yük hayvanı § Fa bār بار yük (< Fa burdan, bar- بردن, بر taşımak, getirmek ) + Fa gīr گير taşıyan |
|
beyhude |
~ Fa bī-hude بى هده faydasız, batıl, abes, anlamsız < Fa hude هده hak, hakikat, fayda << OFa hudahag a.a. § OFa hu iyi + OFa dādan, dah- vermek, getirmek, yaratmak |
|
beyin |
ETü: [ Uygurca metinler, <1000] ≈ ETü méyi/méŋi beyin, ilik << ETü *méñi Not: TTü beyni, beynisi biçimi 19. yy'a dek yaygındır. • Çeşitli lehçelerde görülen önseste /b/ > /m/ evrimi ikincildir; bkz. ben1. Benzer sözcükler: beyin göçü, beyin takımı, beyin yıkamak, beyincik, beynini sikmek 05.05.2015 |
|
beyit |
~ Ar bayt بَيْت [#byt faˁl ] 1. ev, hane, 2. şiirde kıta ≈ İbr/Aram bēth ev ≈ Akad bītu/bētu a.a. |
|
beykın |
~ İng bacon domuz pastırması ~ EFr bacon sırt, but, sağrı ~ Ger *bakon sırt, sağrı |
|
beyn |
~ Ar bayna بين [#byn] iki şeyin arası (edat) < Ar bāna بان açtı, ayırdı, ayrıştırdı |
|
beynamaz |
~ Fa bī-namāz بِينماز namazsız, namaz kılmayan kimse < Fa namāz |
|
beynelmilel |
§ Ar bayn بين ara, arası + Ar al-milal الملل [#mll fiˁal çoğ.] milletler (< Ar milla(t) ملّة [t.] millet ) |
|