behimiyet |
~ Ar bahīmiyya(t) بهيميّة [#bhm y. msd.] hayvanlık, öküz gibi hantal ve aptal olma < Ar bahīma(t) بهيمة her türlü dört ayaklı hayvan, davar +īya(t)2 |
|
behre |
~ Fa bahre بهره pay, hisse, nasip << OFa bahrag a.a. ≈ Sans bhadra talih, mutluluk, güzellik |
|
beis |
~ Ar baˀs بَأس [#bAs faˁl ] kötülük, zarar, sakınca |
|
bej |
~ Fr beige bir renk |
|
bek |
~ İng fullback/halfback futbolda tam veya yarım geri oyuncusu < İng back geri << Ger *bako(m) sırt, arka |
|
beka |
[ Kutadgu Bilig, 1069] ~ Ar baḳāˀ بقاء [#bḳy faˁal msd.] 1. artma, arta kalma, kalıcı olma, 2. ebediyet < Ar baḳā بَقَا kaldı, baki idi 16.04.2015 |
|
bekar |
~ Fr becarre bir müzik işareti ~ İt B quadro dörtgen B |
|
bekâr |
< TTü bekāret genç kızlık, evlenmemiş olma hali < Ar bikr بكر ilk doğan evlat, genç kız |
|
bekâret |
~ Ar bakāra(t) بكارة [#bkr faˁāla(t) msd.] genç kızlık (Kaynak: Lane sf. 1:241)< Ar bakara erken ve taze idi ≈ Ave hazaŋra- a.a. ) |
|
bekçi |
< ETü bek pek, sağlam, muhkem +çI |
|
bekle|mek |
<< ETü bekle- tahkim etmek, korumak < ETü bek sağlam, pek, berk +lA- |
|