beğen|mek |
<< OTü begen- beylik etmek, takdir etmek +dI < ETü beg bey +(g)An- |
|
beğeni |
< TTü beğen- +I(g) |
|
behavyorizm |
~ İng behaviorism davranışçılık ☼ (İlk kullanım: 1913 John Broadus Watson, Amer. psikolog.) < İng behavior davranış +ism° < İng behave davranmak, kendini belli bir şekilde tutmak < İng have sahip olmak, tutmak << Ger *habēn tutmak, elde etmek << HAvr *kh₂p- (*kap-) a.a. |
|
behemehal |
~ Fa ba hama ḥāl به همه حال her durumda, mutlaka |
|
beher |
~ Fa ba har بهر her bir |
|
behimiyet |
behimî [ Kınalızade Ali Ef., Ahlâk-ı Alâî, 1564] ~ Ar bahīmiyya(t) بهيميّة [#bhm y. msd.] hayvanlık, öküz gibi hantal ve aptal olma < Ar bahīma(t) بهيمة her türlü dört ayaklı hayvan, davar +īya(t)2 Not: Karş. Aram bəhīmtā ve İbr bəhīmah "büyükbaş hayvan". İng behemoth "efsanevi bir canavar" sözcüğü Tevrat'ta zikredilen İbr bəhīmōth "hayvanat" biçiminden alınmıştır. Bu maddeye gönderenler: müphem 06.10.2017 |
|
behre |
~ Fa bahre بهره pay, hisse, nasip << OFa bahrag a.a. ≈ Sans bhadra talih, mutluluk, güzellik |
|
beis |
~ Ar baˀs بَأس [#bAs faˁl ] kötülük, zarar, sakınca |
|
bej |
~ Fr beige bir renk |
|
bek |
~ İng fullback/halfback futbolda tam veya yarım geri oyuncusu < İng back geri << Ger *bako(m) sırt, arka |
|
beka |
~ Ar baḳāˀ بقاء [#bḳy faˁal msd.] 1. artma, arta kalma, kalıcı olma, 2. ebediyet < Ar baḳā بَقَا kaldı, baki idi |
|