bedii |
< Ar badīˁ بديع [#bdˁ faˁīl sf.] yeni, orijinal, emsalsiz, tuhaf +ī < Ar badaˁa بَدَعَ yenilik yaptı |
|
bedir |
~ Ar badr بدر [#bdr faˁl msd.] dolunay |
|
bediüzzaman |
~ Ar badīˁu'z-zamān بديع الزمان çağın harikası < Ar badīˁ بديع yeni, emsalsiz, harika |
|
bednam |
~ Fa badnām kötü namlı |
|
begonvil |
~ YLat bougainvillea bir tür çiçekli sarmaşık ☼ (İlk kullanım: 1866 Fr.) < öz Louis Antoine de Bougainville Fransız denizci ve seyyah (1729-1811) |
|
begonya | ||
begüm |
~ ÇTü/Tat begüm soylu kadınlara hitap şekli [1.ci tekil kişi iyelik ekiyle] < ETü beg bey +Um |
|
beğen|mek |
<< OTü begen- beylik etmek, takdir etmek +dI < ETü beg bey +(g)An- |
|
beğeni |
< TTü beğen- +I(g) |
|
behavyorizm |
~ İng behaviorism davranışçılık ☼ (İlk kullanım: 1913 John Broadus Watson, Amer. psikolog.) < İng behavior davranış +ism° < İng behave davranmak, kendini belli bir şekilde tutmak < İng have sahip olmak, tutmak << Ger *habēn tutmak, elde etmek << HAvr *kh₂p- (*kap-) a.a. |
|
behemehal |
~ Fa ba hama ḥāl به همه حال her durumda, mutlaka |
|