+baz |
~ Fa bāz باز oynayan, oynatan < Fa bāχtan, bāz- باختن, باز oynamak << OFa bāχtan sıçramak, zıplamak, oynamak |
|
baz |
[ TDK, Türkçe Sözlük, 1. Baskı, 1945] ~ Fr/İng base 1. ayak basılan yer, kaide, zemin, üs, 2. kimyada bir asitle birleşince tuz oluşturan madde << Lat basis basamak, kaide ~ EYun básis βάσις a.a. < EYun baínō, bat- βαίνω, βατ- yürümek, adım atmak +sis << HAvr *gʷémti- geliş < HAvr *gʷem- gelmek, gitmek Not: İngilizce kullanımda base "üs, bir şeyin en alt tabakası" ve basis "temel, zemin" ayrışır. Türkçe sözcük her iki anlamı karşılar. • Aynı HAvr kökten EYun +batēs "yürüyen, adım atan", Lat venire "gelmek". Benzer sözcükler: baz istasyonu, bazal, bazik Bu maddeye gönderenler: akrobat, avantür (envanter, konvansiyon, parvenü, prevantif, suvenir, sübvansiyon), baza, beyzbol, database, diyabet, katavasya, su basmanı 12.03.2018 |
|