bahar2 |
~ Ar bahār بهار [#bhr faˁāl msd.] 1. güzel kokulu bir bitki, buphthalmum, 2. çölde yağmurdan sonra açan bitkilerin genel adı ~? Fa bahār بهار ilkbahar |
|
bahçe |
~ Fa bāġçe باغچه bahçe < Fa bāġ باغ 1. kısmet, pay, özel üretimi için köylüye tahsis edilen toprak, 2. bahçe +ça3 |
|
bahçıvan |
~ Fa bāġçe-bān/baġçe-wān باغچه بان bahçe gözeten, bahçe bakan |
|
bahir |
~ Ar baḥr بحر [#bḥr faˁl ] deniz ≈ Ar baḥara yardı, ayırdı |
|
bahis |
~ Ar baḥṯ بحث [#bḥṯ faˁl msd.] 1. soruşturma, bir konuyu etraflıca tartışma, münazaa, söz yarıştırma, 2. tartışılan konu < Ar baḥa soruşturdu, tartıştı |
|
bahriye |
YO: [ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876] ~ Ar (ˁumūr) al-baḥrīya(t) بحريّة [nsb.] deniz işleri < Ar baḥr deniz +īya(t)1 → bahir Not: Arapça nisbet sıfatının dişili iken geç dönem Osmanlıcada bağımsız sözcük halini almıştır. Benzer sözcükler: bahriyeli 20.02.2020 |
|
bahş |
~ Fa baχş بخش hisse, pay, bağış < OFa baχtan, baχş- ihsan etmek, pay ve nimet vermek, bağışlamak ≈ Ave baχş- a.a. << HAvr *bʰeh₂g-s- (*bʰāg-s-) a.a. |
|
bahşiş |
~ Fa baχşiş/baχşāyiş بخشش bahş ediş, ihsan, cömertlik << OFa baχşişn a.a. < OFa bāχtan, baχş- ihsan etmek, karşılıksız vermek +iş |
|
baht |
~ Fa/OFa baχt بخت talih, kısmet < OFa bāχtan, baχş- ihsan etmek, pay vermek, bölüştürmek |
|
bahtiyar |
~ Fa baχtyār بختيار şansı yardım eden, talihli |
|
bahusus |
~ Fa bā χuṣūṣ بخصوص özellikle, bilhassa § Fa bā ile, birlikte, beraber (edat) + Ar χuṣūṣ özellik |
|