bahane |
~ Fa bahāne بهانه gerçek gerekçeyi gizlemek için ileri sürülen sebep << OFa vahānag a.a. << EFa vahāna- örtü ≈ Ave vah-, vaŋhna örtü, giysi |
|
bahar1 |
~ Fa bahār بهار ilkbahar << EFa vāhara a.a. << HAvr *wésr̥ a.a. |
|
bahar2 |
~ Ar bahār بهار [#bhr faˁāl msd.] 1. güzel kokulu bir bitki, buphthalmum, 2. çölde yağmurdan sonra açan bitkilerin genel adı ~? Fa bahār بهار ilkbahar |
|
bahçe |
~ Fa bāġçe باغچه bahçe < Fa bāġ باغ a.a. +ça3 |
|
bahçıvan |
~ Fa bāġçe-bān/baġçe-wān باغچه بان bahçe gözeten, bahçe bakan |
|
bahir |
[ Aşık Paşa, Garib-name, 1330] ~ Ar baḥr بحر [#bḥr faˁl ] deniz ≈ Ar baḥara yardı, ayırdı Benzer sözcükler: bahrî Bu maddeye gönderenler: bahriye, mütebahhir, tahtelbahir 11.05.2015 |
|
bahis |
~ Ar baḥṯ بحث [#bḥṯ faˁl msd.] 1. soruşturma, bir konuyu etraflıca tartışma, münazaa, söz yarıştırma, 2. tartışılan konu < Ar baḥa soruşturdu, tartıştı |
|
bahriye |
~ Ar (ˁumūr) al-baḥrīya(t) بحريّة [nsb.] deniz işleri < Ar baḥr deniz +īya(t)1 |
|
bahş |
~ Fa baχş بخش hisse, pay, bağış < OFa baχtan, baχş- ihsan etmek, pay ve nimet vermek, bağışlamak ≈ Ave baχş- a.a. << HAvr *bʰeh₂g-s- (*bʰāg-s-) a.a. |
|
bahşiş |
~ Fa baχşiş/baχşāyiş بخشش bahş ediş, ihsan, cömertlik << OFa baχşişn a.a. < OFa bāχtan, baχş- ihsan etmek, karşılıksız vermek +iş |
|
baht |
~ Fa/OFa baχt بخت talih, kısmet < OFa bāχtan, baχş- ihsan etmek, pay vermek, bölüştürmek |
|