bağ2 |
~ Fa bāġ باغ bahçe, sebze ve meyve yetiştirilen yer << OFa bāġ 1. kısmet, pay, kişiye tahsis edilen mülk, 2. bahçe |
|
bağa |
<< ETü baka kurbağa |
|
bağdadi |
< öz Bāğdād Irak'ta bir kent < OFa bāġ dād tanrı verdi veya tanrının verdiği +ī |
|
bağdaş |
<< ETü baġdaş bacaklarını kavuşturma < ETü baġda- sarmalamak, çelme vurmak +Iş < ETü baġ sarma +dA- |
|
bağdaş|mak |
< ETü baġda- sarılmak, sarmalamak +Iş- |
|
bağıl | ||
bağımsız |
< YTü bağım < TTü bağ- bağlamak +Im |
|
bağıntı |
< YTü bağın- bağlanmak +(In)tI |
|
bağır |
<< ETü baġır 1. karın, gövdenin iç boşluğu, 2. ak veya kara ciğer |
|
bağır|mak |
<< ETü-O bakır- bağırmak << ETü *barkır- < onom bar bağırma sesi +kIr- |
|
bağırsak |
<< ETü baġırsuk iç organlar < ETü baġır karın, gövdenin iç boşluğu +sUk |
|