buzul |
< TTü buz +Il |
|
bücür |
< çoc |
|
büfe |
~ Fr buffet 1. yemek dolabı, 2. üzerinde yiyecek ve içecek sergilenen masa, 3. tren istasyonlarında yiyecek satılan yer (19. yy), çerez ve meşrubat dükkânı (20. yy) < ? |
|
büğrü |
<< ETü bükri bükülmüş, eğri < ETü *bük- bükmek |
|
bühtan |
~ Ar buhtān بهتان [#bht fuˁlān msd.] iftira < Ar bahata بَهَتَ şaşırttı, şoke etti, iftira attı |
|
bük |
ETü: [ Irk Bitig, <900] << ETü bük 1. köşe, büklüm, 2. engel, 3. fundalık, sık çalılık ≈ ETü bük- boğulmak, iki büklüm olmak → bük- Not: ETü sözcüğün ana fikri "boğum" veya "büklüm" olmalıdır. Güncel Anadolu ağızlarında 1. "körfez", 2. "gölcük", 3. "fundalık, çalılık" anlamları görülür. Bu maddeye gönderenler: büvet 15.06.2015 |
|
bük|mek |
<< ETü bük- iki büklüm olmak, midesi bulanmak, boğulmak [geçişsiz fiil] |
|
bükey |
< TTü bük- +(g)Ay |
|
büklüm |
< TTü bükül- +Im |
|
bükün |
< TTü bük- +In |
|
bülbül |
~ Ar bulbul بلبل [#blbl] ötücü bir kuş, luscinia < Ar balbala بلبل «blbl» sesi çıkardı < onom |
|