böcek |
< TTü bö/böy büyük ve zehirli örümcek +çAk << ETü bög a.a. |
|
böğ |
<< ETü bȫg bir tür büyük ve zehirli örümcek |
|
böğür |
<< ETü bögür böbrek ≈ Moğ bögere 1. böbrek, 2. testis < Moğ bögem top, yumru |
|
böğür|mek |
<< OTü bögür- haykırmak (özellikle davar) < OTü *bö +kIr- |
|
böğürtlen |
<< OTü bögürtken meyvesi yenen bir çalı, rubus caesus ≈ Moğ bögerelgen dikenli çalı |
|
böl|mek |
TTü: "ayırmak" [ Dede Korkut Kitabı, <1400?] << ETü *böl- ayrılmak? Not: Kaşgarî'de ETü bölük "takım" ve bölük- "gruplara ayrılmak" vardır, ancak fiilin yalın haline 14. yy'dan önce rastlanmaz. • Sonseste +l içeren fiilin özgün anlamının geçişsiz olması gerekir. Benzer sözcükler: böldürmek, bölme, bölücü, bölücübaşı, bölücülük, bölünmek, bölüşmek, bölüştürmek, bölüşüm, bölüt, bölütleme 29.05.2015 |
|
bölge |
< TTü böl- ayırmak +gA |
|
bölü |
< TTü böl- +I(g) |
|
bölük |
<< ETü bölük grup, kısım < ETü *böl- +Uk |
|
bölüm |
< TTü böl- +Im |
|
bön |
<< ETü muŋ/buŋ 1. hastalık, sıkıntı, aptallık, 2. aptal (kişi) |
|