ayvaz |
<< Ar ˁîwāḍ عيواض birinin yerine geçen, yedek, satık |
|
ayyar |
~ Ar ˁayyār عيّار [#ˁyr faˁˁāl mesl.] gezgin, serseri, arsız, hergele < Ar ˁāra عار gezdi, (yaban eşekleri gibi) sağa sola seğirtti |
|
ayyaş |
~ Ar ˁayyāş عيّاش [faˁˁāl mesl.] iyi (bolluk içinde) yaşayan kimse < Ar ˁāşa عَاشَ [#ˁyş] yaşadı, geçindi |
|
ayyuk |
~ Ar ˁayyūḳ عيّوق [#ˁyḳ] keçi yıldızı, Capella, gökyüzünün en yüksek yeri |
|
az |
<< ETü āz çok değil |
|
az|mak |
ETü: [ Irk Bitig, <900] << ETü az- yoldan çıkmak, şaşmak Benzer sözcükler: azdırmak, azışmak, azıştırmak, azıtmak, azıtık 10.10.2017 |
|
aza |
~ Ar aˁḍāˀ أعضاء [#ˁḍw afˁāl çoğ.] uzuvlar, organlar < Ar ˁuḍw عضو [t.] organ |
|
azade |
~ Fa āzāde آزاده özgür kişi, soylu < Fa āzād آزاد özgür +a |
|
azal|mak |
<< OTü azal- < TTü az +Al- |
|
azamet |
~ Ar ˁaẓama(t) عَظَمَة [#ˁẓm faˁala(t) msd.] aşırı derecede büyük olma, muazzam olma, yücelik < Ar ˁaẓuma عَظُمَ aşırı büyük idi, muazzam idi |
|
azami |
< Ar aˁẓam أعْظَم [#ˁẓm afˁal kıy.] daha büyük, en büyük < Ar ˁaẓīm عَظيم [sf.] büyük, ulu |
|