aynasız |
< TTü ayna +sIz |
|
aynı |
~ Ar ˁaynan عيناً [#ˁyn zrf.] gözle göründüğü gibi, bizatihi < Ar ˁayn عين 1. göz, 2. görünen şey, bir şeyin ta kendisi +an |
|
aynî |
~ Ar ˁaynī عينى [#ˁyn nsb.] aynen, nesne veya mal olarak < Ar ˁayn bir şeyin ta kendisi, reel nesne, hukukta mal |
|
ayol |
<< TTü ay oğul/hay oğul |
|
ayraç |
< TTü ayır- +(g)Aç |
|
ayran |
ETü: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073] << ETü-OK ayrān süt kökenli bir içecek <? ETü adır- ayırmak +(g)An → ayır- Not: Kaşgarî özellikle belirtmese de, Oğuz dil alanından diğer Türk dillerine yayılmış bir kültür sözcüğü olduğu muhakkaktır. Benzer sözcükler: ayran budalası, ayranı kabarmak 31.12.2015 |
|
ayrı |
<< ETü adruk ayrı, ayrılmış < ETü adır- ayırmak +Uk |
|
ayrıcalık |
< TTü ayrıca +lIk |
|
ayrıksı |
< TTü ayrık +sI |
|
ayrım |
< TTü ayır- +Im |
|
ayrıntı |
< TTü ayır- +(In)tI |
|