atıl |
~ Ar ˁāṭil عاطل [#ˁṭl fāˁil fa.] boş, işsiz, hareketsiz |
|
atılgan |
< TTü atıl- +(g)An |
|
atıştır|mak |
< TTü at- +IştIr- |
|
ati |
~ Ar āti آتٍ [#Aty fāˁil fa.] gelen, sonra gelen, gelecek < Ar atā أتا geldi |
|
atik |
~ Ar ˁatīḳ عتيق [#ˁtḳ faˁīl sf.] 1. eski, 2. sabık, azatlı köle < Ar ˁatiḳa عتق 1. eskidi, yaşlandı, 2. (köle) azat edildi |
|
atiye | ||
atkı |
< TTü at- +gU |
|
atla|mak |
<<? OTü atla- at sürmek, hızlı gitmek < ETü at +lA- |
|
atlas1 |
~ Ar aṭlas أطلس [#ṭls afˁal kıy.] ağır ipekli kumaş |
|
atlas2 |
~ Fr atlas haritalar kitabı ☼ (İlk kullanım: 1569 Gerardus Mercator, Hol. kartograf.) < EYun Atlas, Atlant- ατλας, ατλαντ- mitolojide yeryüzünü sırtında taşıyan Titan |
|
atlat|mak |
< TTü atla- +It- |
|