aspartam |
~ marka Aspartame suni tatlandırıcı olarak kullanılan aspartylphenylalanine methyl esterin ticari adı ☼ (İlk kullanım: 1873 ABD.) < İng aspartic acid < Lat asparagus kuşkonmaz |
|
aspava |
< TTü Allah sıhhat para aşk versin amin [abb.] ☼ (İlk kullanım: 1959 Ümit Deniz, romancı.) |
|
aspir |
~ Ar ˁuṣfur عُصْفُر [#ˁṣfr] yalancı safran bitkisi, carthamus tinctorius ≈? Ar ṣufr/aṣfar [#ṣfr] sarı renk, sarı boya |
|
aspiratör |
~ Fr aspirateur hava çekici aygıt, elektrikli süpürge < Lat aspirare içe solumak, (hava veya sıvıyı) içine çekmek +(t)or < Lat ad+ spirare solumak ≈ Lat spiritus nefes, ruh |
|
aspirin |
~ marka Aspirin [abb.] Bayer firmasına ait ilaç markası ☼ (İlk kullanım: 1899 Bayer AG.) ~ Alm acetylierte Spirsäure asetil spirik asit < Lat spiraea asetil spirik asidin doğal kaynağı olan bitki |
|
ast |
ETü: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073] < ETü astın alt (yön zarfı) <? ETü as- sarkıtmak +Ut → as- Not: TTü hiç kaydedilmemiş olan sözcük Dil Devrimi döneminde eski kaynaklarda görülen astın edatından türetilerek yazı diline dahil edilmiştir. Benzer sözcükler: asteğmen, astsubay 05.05.2015 |
|
astar |
~ Fa āstar آستر örtü, kaba kumaş << EFa *ā-star- üstüne sermek, örtmrk < EFa/Ave star- örtmek, sermek << HAvr *ster- a.a. |
|
asterisk |
~ İng asterisk hurufatta * işareti ~ EYun asterískos ἀστερίσκος [küç.] yıldızcık < EYun astēr ἀστήρ yıldız +isk° |
|
asteroit |
~ Fr asteroïde / İng asteroid yıldıza benzeyen gök cismi, gezegencik ☼ (İlk kullanım: 1802 Sir William Herschel, Alm/İng. astronom.) § EYun astḗr/ástron ἀστήρ yıldız + EYun eídos εἶδος biçim, görüntü, gibi |
|
astım |
~ Fr asthme astım hastalığı ~ EYun ásthma άσθμα nefes darlığı, soluk soluğa kalma |
|
astigmat |
~ Fr astigmate gözü noktaları seçemeyen kimse ~ İng astigmatic a.a. ☼ (İlk kullanım: 1849 William Whewell, İng. bilim adamı.) < EYun a(n)+ stígma στίγμα, στιγματ- nokta < EYun stízō στίζω sivri bir uçla delmek +ma(t) |
|