asa |
~ Ar ˁaṣā عصا [#ˁṣw faˁal ] değnek, baston ~ Aram ˁeṣ, ˁeṣā עֵצָא [#ˁṣ] ağaç ≈ İbr ˁeṣah עֵצָה a.a. |
|
asabiye |
< Ar ˁaṣab عصب [#ˁṣb faˁal ] sinir |
|
asabiyet |
~ Ar ˁaṣabiyya(t) [#ˁṣb] aşiret dayanışması, hamiyet, fanatizm < Ar ˁaṣaba(t) [faˁala(t) ] aralarında kan bağı bulunan akraba topluluğu +īya(t)2 < Ar ˁaṣaba عَصَبَ bağlandı, sarmaş dolaş oldu, (urgan) ördü |
|
asaf |
~ Ar āṣaf آصف [#Aṣf] vezirlere verilen bir sıfat ~ öz āsaph b. Berekiya אָסַף Tevrat'a göre Hz. Süleyman'ın bilge veziri < İbr āsaph אָסַף toplayıp bir araya getirme, özellikle ürün toplama, hasat |
|
asal |
~ Fa āsāl آسال esas, temel (Kaynak: BK sf. 24, Steingass 47.) |
|
asalak |
TTü: "Fr parasite karşılığı." [ Hamit Zübeyr & İshak Refet, Anadilden Derlemeler, 1932] <? TTü as- +AlAk → as- Not: Ana sf. ve TarD göre “Sıvas ağızlarından” derlenmiştir. +AlAk ekinin yapısı ve işlevi muğlaktır. 13.09.2020 |
|
asalet |
~ Ar aṣāla(t) أصالة [#Aṣl faˁāla(t) msd.] köklü olma, soylu olma < Ar aṣila أصل köklendi, soylu idi |
|
asamble |
~ Fr assemblée [pp. fem.] meclis < Fr assembler bir araya getirmek, toplamak +é << OLat *assimulare < Lat ad+ simulare benzetmek, denkleştirmek |
|
asansör |
~ Fr ascenseur mekanik tırmanma aracı ☼ (İlk kullanım: 1867 Léon Edoux, Fr. mühendis.) < Fr ascendre yükselmek, tırmanmak +(t)or << Lat adscendere a.a. < Lat ad+ scandere basamak çıkmak, tırmanmak |
|
asap |
~ Ar ˁaṣab عصب [#ˁṣb faˁal ] kas lifi, sinir < Ar ˁaṣaba عصب urgan ördü, sarmaş dolaş etti, sarmaşık gibi içiçe geçti |
|
asar |
~ Ar āṯār آثار [#As̠r afˁāl çoğ.] eserler, izler, belirtiler < Ar aṯar أثر [t.] eser, iz |
|