arzuhal |
§ Ar ˁarḍ sunma, arzetme + Ar ḥāl durum |
|
as|mak |
<< ETü as- bir yere takarak sarkıtmak, asmak |
|
as1 |
~ Fr as iskambilde birli, bir işte başta gelen kimse << Lat as en küçük bakır para birimi |
|
as2 |
<< ETü as bir tür küçük memeli, kakım, ermin |
|
asa |
~ Ar ˁaṣā عصا [#ˁṣw faˁal ] değnek, baston ~ Aram ˁeṣ, ˁeṣā עֵצָא [#ˁṣ] ağaç ≈ İbr ˁeṣah עֵצָה a.a. |
|
asabiye | ||
asabiyet |
~ Ar ˁaṣabiyya(t) [#ˁṣb] aşiret dayanışması, hamiyet, fanatizm < Ar ˁaṣaba(t) [faˁala(t) ] aralarında kan bağı bulunan akraba topluluğu +īya(t)2 < Ar ˁaṣaba عَصَبَ bağlandı, sarmaş dolaş oldu, (urgan) ördü |
|
asaf |
~ Ar āṣaf آصف [#Aṣf] vezirlere verilen bir sıfat ~ öz āsaph b. Berekiya אָסַף Tevrat'a göre Hz. Süleyman'ın bilge veziri < İbr āsaph אָסַף toplayıp bir araya getirme, özellikle ürün toplama, hasat |
|
asal |
~ Fa āsāl آسال esas, temel (Kaynak: BK sf. 24, Steingass 47.) |
|
asalak |
<? TTü as- +AlAk |
|
asalet |
~ Ar aṣāla(t) أصالة [#Aṣl faˁāla(t) msd.] köklü olma, soylu olma < Ar aṣila أصل köklendi, soylu idi |
|