artezyen |
~ Fr artésien Fransa'nın Artois bölgesinde Bélidor (1698-1761) tarafından geliştirilen kuyu türü < öz Artois Kuzey Fransa'da bir bölge |
|
artı |
< TTü art- +I(g) |
|
artık |
<< ETü artuk fazla < ETü art- çoğalmak, büyümek +Uk |
|
artikel |
~ Alm Artikel 1. edat, parçacık, gramerde belirteç, 2. nesne, edevat, ticari meta ~ Lat articulus eklemcik |
|
artiküle |
~ Fr articuler birbirine eklemek, eklemlemek, madde madde saymak ~ Lat articulare [den.] a.a. < Lat articulus [küç.] eklemcik, madde < Lat artus eklem +icul° << HAvr *h₂r̥-tó-s (*ar̥-tó-s) < HAvr *h₂er- (*ar-) uymak, eklenmek |
|
artist |
[ Hüseyin Rahmi Gürpınar, Şık, 1889] ~ Fr artiste sanatçı < Fr art sanat << Lat ars, art- el becerisi, hüner, sanat << HAvr *h₂r-̥tí-s (*ar-̥tí-s) < HAvr *h₂er- (*ar-) uymak, eklenmek → arma Not: Türkçe kullanımda aktris < Fr actrice "kadın sahne oyuncusu" sözcüğünü asimile etmiştir. Benzer sözcükler: artistik, artistlik yapmak, artiz 10.12.2015 |
|
artrit |
~ Fr arthrite eklem iltihabı < EYun árthron άρθρον eklem +itis << HAvr *h₂ér-dʰro-m < HAvr *h₂er- (*ar-) eklenmek, uymak |
|
arus |
~ Ar ˁarūs عروس [#ˁrs faˁūl ] gelin veya damat ≈ Aram ˀarūş ארוש [#ˁrş] gelin |
|
aruz |
~ Ar ˁarūḍ عروض [#ˁrḍ faˁūl im.] 1. kesen, önüne çıkan, 2. Arap şiirinde her beytin birinci mısraının son hecesi, şiir vezni < Ar ˁaraḍa عَرَضَ yoluna çıktı, önünü kesti |
|
arya |
~ İt aria hava, her çeşit şarkı, opera şarkısı << Lat aer 1. hava, 2. şarkı |
|
arz1 |
~ Ar ˁarḍ عَرْض [#ˁrḍ faˁl msd.] 1. sunma, sunum, 2. en, coğrafyada enlem < Ar ˁaraḍa عَرَضَ 1. sundu, 2. önüne çıktı, enine durdu |
|