aproksimal |
~ Fr/İng approximal yakınsak, yaklaşık < Lat approximare bir şeye yaklaşmak, yanaşmak +al° < Lat ad+ proximare [den.] yaklaşmak < Lat proximus [sup.] en yakın, daha yakın < Lat prope yakın +im° << HAvr *pro-kʷe- a.a. |
|
apron |
~ İng apron 1. önlük, 2. havaalanında hangar ve terminal binaları etrafındaki düzeltilmiş alan ~ Fr naperon önlük [eski] < Fr nape masa örtüsü << Lat mappa a.a. |
|
apse |
~ Fr abscès (tıpta) doku kalkması, kabarma << OLat abscessus [pp.] a.a. < Lat abscedere kabarmak, kalkmak < Lat ab+ cedere, cess- gitmek |
|
apsent |
~ Fr absinthe pelin otu (artemisia), bu bitkiyle tatlandırılmış alkollü içki ~ Lat absinthium a.a. ~ EYun ápsinthos/apsínthion ἀψίνθιον a.a. ≈? Fa ispand törenlerde adak olarak yakılan bir bitki, üzerlik otu, peganum harmala ~ Ave spənta- adak, tanrılara adanan şey, kutsal |
|
apsid |
~ Fr apside kilisede mihrap yeri, kavisli girinti ~ Lat apsis, d- a.a. ~ EYun ʰapsís, d- ἁψίσ kemer, kavis |
|
apsis | ||
aptal |
<< TTü abdal dilenci derviş |
|
apukurya |
~ Yun apokría αποκριά karnaval, Paskalya orucundan önceki eğlence günü < Yun/EYun apo+ kréas κρέας et |
|
ar-ge |
< TTü araştırma-geliştirme [abb.] |
|
ar1 |
~ Ar ˁār عار [#ˁwr] utanılacak şey, ayıp, kusur < Ar ˁāra عار eksildi, köreldi, kusurlu veya sakat idi |
|
ar2 |
~ Fr are yüzey ölçü birimi ☼ (İlk kullanım: 1795 Fransa Meclisi.) < Lat area alan, arsa, boş arazi |
|