apotropeik |
~ İng apotropaic kötü büyüyü gidermeye ilişkin < EYun apotrópaios ἀποτρόπαιος geri çeviren, kem göz gideren < EYun apotrépō αποτρέπω bir şeyden yüzünü çevirmek, öteye dönmek < EYun apo+ trépō τρέπω dönmek |
|
apre |
~ Fr apprêt [dev.] hazırlık, kumaşları satışa hazırlamak için yapılan son işlemler < Fr apprêter hazır etmek << OLat *apprestare [den.] a.a. < Lat ad+ praesto hazır, elde |
|
apriori |
~ Lat a priori «öncekinden», mantıkta ve diyalektikte önceden doğruluğu kabul edilmiş olan < Lat prior [kıy.] daha önce, önceki < Lat prius önce +ior |
|
aproksimal |
~ Fr/İng approximal yakınsak, yaklaşık < Lat approximare bir şeye yaklaşmak, yanaşmak +al° < Lat ad+ proximare [den.] yaklaşmak < Lat proximus [sup.] en yakın, daha yakın < Lat prope yakın +im° << HAvr *pro-kʷe- a.a. |
|
apron |
~ İng apron 1. önlük, 2. havaalanında hangar ve terminal binaları etrafındaki düzeltilmiş alan ~ Fr naperon önlük [eski] < Fr nape masa örtüsü << Lat mappa a.a. |
|
apse |
[ Cumhuriyet - gazete, 1931] ~ Fr abscès (tıpta) doku kalkması, kabarma << OLat abscessus [pp.] a.a. < Lat abscedere kabarmak, kalkmak < Lat ab+ cedere, cess- gitmek → aksesuar Not: EYun apóstēma karşılığı olarak tabip Celsus'un (MS 1. yy) ortaya attığı terimdir. 30.09.2017 |
|
apsent |
~ Fr absinthe pelin otu (artemisia), bu bitkiyle tatlandırılmış alkollü içki ~ Lat absinthium a.a. ~ EYun ápsinthos/apsínthion ἀψίνθιον a.a. ≈? Fa ispand törenlerde adak olarak yakılan bir bitki, üzerlik otu, peganum harmala ~ Ave spənta- adak, tanrılara adanan şey, kutsal |
|
apsid |
~ Fr apside kilisede mihrap yeri, kavisli girinti ~ Lat apsis, d- a.a. ~ EYun ʰapsís, d- ἁψίσ kemer, kavis |
|
apsis |
~ Fr abscisse matematikte bir yayı kesen doğru < YLat linea abscissa [pp. fem.] kesik çizgi < Lat abscidere, absciss- kesmek, kesip ayırmak < Lat ab+ caedere, caes- kesmek, kırmak |
|
aptal |
<< TTü abdal dilenci derviş |
|
apukurya |
~ Yun apokría αποκριά karnaval, Paskalya orucundan önceki eğlence günü < Yun/EYun apo+ kréas κρέας et |
|