anti-aging |
~ İng anti-aging yaşlanmaya karşı < İng age 1. yaş, çağ (isim), 2. yaşlanmak (fiil) +ing |
|
antibiyotik |
~ İng antibiotic «canlı organizmalara karşı», bakterisidlerin genel adı ☼ (İlk kullanım: 1941 Selman Waksman, Amer. biyofizikçi.) < EYun bíos, biot- βίος, βιοτ- can, hayat +ik° |
|
antidot |
~ Fr antidote zehire karşı verilen ilaç, panzehir ~ EYun antídōton αντίδωτον a.a. § EYun antí karşı + EYun dōtos δώτος verilen < EYun dídōmi, do- δίδωμι, δο- vermek |
|
antifriz |
~ İng anti-freeze anti-don, dona engel olan madde § İng anti karşı + İng freeze, froze donmak << Ger *freusan a.a. << HAvr *prews- a.a. |
|
antijen |
~ Fr antigène bir organizmaya girdiğinde antikor oluşumuna neden olan yabancı öge (zehir, mikrop vb.) § Fr anti karşıt + Fr gène doğuran |
|
antika |
[ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876] ~ Fr antique 1. çok eski, kadim (sıfat), 2. eski eser (ad) << Lat antiquus eski < Lat ante önce << HAvr *h₂ent- (*ant-) ön, alın, karşı → anti+ Not: Türkçe kullanımda antika "1. değerli eski eşya, 2. garip, tuhaf" ve antik "eski çağa ait" biçimleri ayrışmıştır. Her iki sözcük Fransızcadan alıntıdır; ancak ilki erken 19. yy telaffuzunu yansıtır. Benzer sözcükler: antik, antikacı, antikite 19.08.2017 |
|
antikor |
~ Fr anticorps vücudun zararlı organizmalara karşı ürettiği madde § Fr anti+ karşı + Fr anti+ corps vücut, gövde |
|
antilop |
~ Fr antilope ceylan ~ OLat anthalopus bir efsane yaratığı ~ OYun ánthalops άνθαλοψ a.a. |
|
antimon |
~ Fr antimoine / Alm Antimon bir element ~ OLat antimonium a.a. ~? Ar al-iṯmidun الإثمدن [#s̠md] kurşun sülfat veya antimon, göz sürmesi |
|
antin kuntin |
~ ? |
|
antinomi |
~ Fr antinomie / İng antinomy iki yasanın veya iki mantıksal kanıtın birbiriyle çelişmesi ~ Lat antinomia a.a. ~ EYun antinomía ἀντινοµία yasaların çelişmesi |
|