anten |
~ Fr antenne 1. böcek duyargası, 2. radyo ve benzeri cihaz anteni ~ YLat antenna böcek duyargası ~ Lat antemna/antenna yelken direğinin yatay çıtası |
|
antet |
~ Fr en-tête başlık, mektup kâğıdı başlığı < Fr tête baş << Lat testa 1. topraktan yapılan saksı, kâse, 2. (geç dönem halk dilinde) kafatası, kafa |
|
anti+ |
~ Fr/İng anti+ [bileşik sözcüklerde] karşı, zıt ~ EYun antí αντί bir şeyle yüz yüze, karşı karşıya olma bildiren edat ve fiil öneki << HAvr *h₂ent- (*ant-) ön, yüz, cephe |
|
anti-aging |
~ İng anti-aging yaşlanmaya karşı < İng age 1. yaş, çağ (isim), 2. yaşlanmak (fiil) +ing |
|
antibiyotik |
~ İng antibiotic «canlı organizmalara karşı», bakterisidlerin genel adı ☼ (İlk kullanım: 1941 Selman Waksman, Amer. biyofizikçi.) < EYun bíos, biot- βίος, βιοτ- can, hayat +ik° |
|
antidot | ||
antifriz |
~ İng anti-freeze anti-don, dona engel olan madde § İng anti karşı + İng freeze, froze donmak << Ger *freusan a.a. << HAvr *prews- a.a. |
|
antijen |
~ Fr antigène bir organizmaya girdiğinde antikor oluşumuna neden olan yabancı öge (zehir, mikrop vb.) § Fr anti karşıt + Fr gène doğuran |
|
antika |
~ Fr antique 1. çok eski, kadim (sıfat), 2. eski eser (ad) << Lat antiquus eski < Lat ante önce << HAvr *h₂ent- (*ant-) ön, alın, karşı |
|
antikor |
~ Fr anticorps vücudun zararlı organizmalara karşı ürettiği madde § Fr anti+ karşı + Fr anti+ corps vücut, gövde |
|
antilop |
~ Fr antilope ceylan ~ OLat anthalopus bir efsane yaratığı ~ OYun ánthalops άνθαλοψ a.a. |
|