ansiklopedi |
~ Fr encyclopédie ~ YLat encyclopaedia genel eğitim programı (16. yy), her konuya değinen eğitici kitap (18. yy) § EYun enkýklios ενκύκλιος genel olarak (< EYun en+ kýklios κύκλιος dairesel, çember şeklinde, genel ) + EYun paídeúō παίδεύω eğitmek |
|
anşante |
~ Fr enchanté [pp.] 1. sihirlenmiş, büyülenmiş, 2. «büyülendim», nazik tanışma sözü ~ Fr enchanter büyülemek << Lat incantare 1. şarkı veya ilahi söylemek, 2. büyü yapmak < Lat in+1 cantare makamla söylemek |
|
ant |
<< ETü ant sözleşme, yemin <? ETü aŋ- hatırlamak, zikretmek +Ut |
|
antagonist |
~ Fr antagoniste rakip, karşıt, bir şeyin etkisini gideren karşıtı ~ EYun antagōnistḗs ανταγωνιστής birine karşı yarışan, rakip < EYun anti+ agōnistḗs αγωνιστής yarışmacı < EYun agōnízomai αγωνίζομαι yarışmak +ist° < EYun agōn αγών yarışma << HAvr *h₂eǵ- (*aǵ-) harekete geçirmek, sürmek |
|
antant |
~ Fr entente mutabakat < Fr entendre anlamak << Lat intendere yönelmek, ilgilenmek, kulak vermek < Lat in+1 tendere, tens- germek |
|
anten |
"gemi direğinin yatay çıtaları" [ George Rhasis, Vocabulaire François-Turc, 1828] ~ Fr antenne 1. böcek duyargası, 2. radyo ve benzeri cihaz anteni ~ YLat antenna böcek duyargası ~ Lat antemna/antenna yelken direğinin yatay çıtası Not: "Böcek duyargası" anlamına ilk kez Aristoteles'in De Hist. Animalium eserinin 1478 tarihli Latince çevirisinde rastlanır. • Radyo alıcı anteni 1900 yılı civarında Marconi tarafından keşfedilmiş ve adlandırılmıştır. Benzer sözcükler: çanak anten 27.08.2017 |
|
antet |
~ Fr en-tête başlık, mektup kâğıdı başlığı < Fr tête baş << Lat testa 1. topraktan yapılan saksı, kâse, 2. (geç dönem halk dilinde) kafatası, kafa |
|
anti+ |
~ Fr/İng anti+ [bileşik sözcüklerde] karşı, zıt ~ EYun antí αντί bir şeyle yüz yüze, karşı karşıya olma bildiren edat ve fiil öneki << HAvr *h₂ent- (*ant-) ön, yüz, cephe |
|
anti-aging |
~ İng anti-aging yaşlanmaya karşı < İng age 1. yaş, çağ (isim), 2. yaşlanmak (fiil) +ing |
|
antibiyotik |
~ İng antibiotic «canlı organizmalara karşı», bakterisidlerin genel adı ☼ (İlk kullanım: 1941 Selman Waksman, Amer. biyofizikçi.) < EYun bíos, biot- βίος, βιοτ- can, hayat +ik° |
|
antidot |
~ Fr antidote zehire karşı verilen ilaç, panzehir ~ EYun antídōton αντίδωτον a.a. § EYun antí karşı + EYun dōtos δώτος verilen < EYun dídōmi, do- δίδωμι, δο- vermek |
|