akaryakıt |
|
|
akasya |
~ Fr acacia kurak bölgelere özgü bir ağaç, acacia arabica ~ EYun akakía ακακία a.a. |
|
akbaba |
|
|
akbil |
< TTü akıllı bilet |
|
akçe |
<< OTü akça gümüş, gümüş para < ETü ak beyaz +çA |
|
akdem | ||
akıbet |
~ Ar ˁāḳiba(t) عاقِبة [#ˁḳb fāˁila(t) fa. fem.] bir şeyin sonu, nihayet < Ar ˁaḳaba عَقَبَ izledi, ardından geldi |
|
akıl |
~ Ar ˁaḳl عقل [#ˁḳl faˁl msd.] kontrollü düşünme yeteneği, sağduyu, itidal < Ar ˁaḳala عقل 1. dizginledi, gem vurdu, 2. akıl süzgecinden geçirdi, akıl yürüttü |
|
akıldane |
§ Ar ˁāḳil عاقل akıllı + Fa dānā دانا bilen, bilge, alim < Fa dānistan دانستن bilmek +ā(n) |
|
akın |
<< ETü akın sel < ETü ak- +In |
|
akıntı |
< TTü ak- +(In)tI |
|